Selimiye’den Edirne Romanına “Kapısız Oda”

Selimiye’den Edirne Romanına “Kapısız Oda”
Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü ve Yazar Ozan Demiralp, Papirüs Yayınları’ndan yayımlanan “Kapısız Oda” adlı romanını anlattı. Demiralp, Edirne’de geçen romanının Selimiye Camii ile bağlantısını açıklarken; romanında betimlemeler için 30 farklı tabloyu kullandığı söyledi.
Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü ve Yazar Ozan Demiralp’in Kapısız Oda adlı romanı Papirüs Yayınları’ndan yayımlandı.

Edirne doğumlu yazar, Selimiye Camii’nden Dar’ül Hadis Camii ve Büyük Sinagog’a kadar kentin çeşitli tarihi yapılarına yer verdiği romanını anlattı. Demiralp, romanının ana karakterinin ismine ve romanında bulunan önemli tabloların betimlemelerine de dikkat çekti.

“SİNESTEZİK BİR BİREY”
Kapısız Oda adlı romanındaki kahramanın adının Fatih olduğunu açıklayan Demiralp; “Edirne’ye gelen Fatih Sultan Mehmet’in Edirne’den gidişi üzerinden, bugünde geçen sinestezik bir birey. Sinestezi, duygu çokluğunun getirdiği bir bozukluk aslında. Kahramanım, seslerin rengini görüyor ve girdiği ortamdaki renklerin sesleri onun başını döndürüyor. Benim için betimlemeyi güçlendiren bir kahraman özelliğiydi. Hepimizin gördüğünden daha fazlasını görüyordu” ifadelerini kullandı.

“30 ADET TABLOYU BETİMLEME ARACI OLARAK KULLANDIM”
Demiralp, romanında 30 adet tabloyu betimleme aracı olarak kullanmaya çalıştığını söyleyerek; “Örneğin; içlerinde bulundukları bir gece ortamında, Van Gogh’un Yıldızlı Gece tablosunda gördüklerimi içine yerleştirdim. İnci Küpeli Kız tablosunu anlatırken Çiçek adlı bir karakterimi anlattım. Kitabı yazdım, sonrasında bu 30 tabloyu kitabın içine yedirdim” dedi.

“İNSANIN İÇSEL KARMAŞASINI SANATLA ŞEKİLLENDİRMEYE ÇALIŞTIM”
Doğum yerinin Edirne olduğunu belirten Demiralp; “Kaleiçi’nde büyüdüm. Kaleiçi’nin, özellikle Dar’ül Hadis Camii’nin, Sinagogun harabe olduğu, yenilenmemiş hallerini biliyorum. Dar’ül Hadis, benim için her zaman çok başka bir anlam ifade etmişti. Nedenini bilmiyorum; bu daha bir yolculuk. Dar’ül Hadis’i de betimlerken Paul Gauguin’in Tavus Kuşu ve Peyzaj isimli tablosu üzerinden betimledim. Önemli olan o bahçenin bende oluşturduğu histi. Çünkü içinde tavus kuşları vardır ve peyzajıyla ödül almış bir yerdir. Onun arkasında şehzade türbeleri vardır. Türbenin içinde Şehzade Orhan’ın da türbesi var. Şehzade Orhan, Fatih Sultan Mehmet’in katlettirdiği kardeşlerinden bir tanesidir. Benim karakterim Fatih, kardeşi Orhan ile yaşadıkları trafik kazasında, kendisi kurtulmak için arabayı kırarak kardeşinin ölümünden sorumlu hisseden ve o travmayı taşıyan bir karakterdir. Selimiye’nin restorasyonu için buraya gelen bir karakter. Bugün de bu döngü içinde Fatih’in Fatih Sultan Mehmet olarak değil ama insan olarak kardeşine dair duygularını taşıma ihtiyacı duydum. Bu noktada Edirne şehrinde, tarihi figürler ama bugünün insanının içsel karmaşasını sanat üzerinden şekillendirmeye çalıştım” sözlerine yer verdi.

“SELİMİYE CAMİİ’NİN İÇİNDE KAPISIZ ODA VAR”
Romanının adını da açıklayan Demiralp; “Selimiye Camii’nin içinde kapısız oda diye bir yer var. Minarelerden bir tanesinin altında, sağ tarafta. Ben onu kitapta diğer tarafa doğru yazdım. Çünkü çelişkili, farklı konular var. Zamanında imamların üşüdükleri zaman orada ısınmaları için yapılmış bir yer. Ama biri gelmiş ve orayı kapatmış. Orası hiçbir zaman açılmamış. Benim kurgumda da Mimar Sinan’ın ısıtma sistemi üzerinden kahramanımı bir şekilde oraya sokuyorum. Orada derinin içerisinde bulduğu bir mektup var. Önce Mimar Sinan’ın restorasyon için yaptığı küçük bir zannediyor. Halbuki metaforik anlamda her insanın bir kapısız odası var ve hepimiz bir gün bir mektup buluyoruz. O mektubu bulanlar var, bulmayanlar var. Kimisi yalnızca zarfa takılıyor, kimisi basıp geçiyor, kimisi de ömrünü bulduğu o mektuba adıyor. Herkesin içinde olan kısmı ise kalp. Tasavvufi anlamda da kalple ilgili çok önemli mana var. O yüzden herkesin içinde olan kalbi açmaya çalışan birileri var. Edebiyat ya da sanatla ilgilenen herkes bunun arayışı içinde ve o mektubun izini sürüyor diye düşünüyorum” dedi.

OKURLARLA BİR ARAYA GELDİ
Demiralp, romanını Osman İnci Müzesi’nde Papirüs Yayınları tarafından düzenlenen etkinlikte tanıtırken; katılımcıların sorularını da yanıtladı. Demiralp, ayrıca kitabını okurlar için de imzaladı.
Batıekspres

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.