Ali Koç Yazdı: 5816 Sayılı Kanun
#fikrimizolsun
5816 sayılı kanun:
İnsanın hukukla ilişkisi yaşadığı sürecedir.
Bir insan öldüğünde hukukla bir ilişkisi kalmaz,hukukla sadece ilişkisi varislerinindir,oda miras hukukudur.
Oda geriye menkul ve gayrimenkul bırakmış ise..
Dünya var olduğundan bu yana hiç bir hukuk sisteminde,hiçbir topluluk ve medeniyetin töresinde,örfünde gelenek ve ananelerinde sözlü yada yazılı olarak ölmüş bir şahsın bir kanun veya teamülle korunması,söz konusu değildir,yoktur.
5816 sayılı yasa bu konuda bir ilktir ve hukuk tarihi açısından bir hilkat garibesidir.
Benim şahsi kanaatim M.Kemali korumaktan ziyade 1923/1950 yılları arasında yaşanan zulüm ve istibdadı korumaya ve saklamaya yöneliktir.
Kanunun M.Kemalin heykellerine yapılan saldırı ve aleyhine söylemlerin bahane edilerek bir Alman hukuk ekibine akılları ve bütün hukuk normlarını paramparça ederek yazdırılarak alelacele devreye sokulmasıda bunun açık bir tezahürüdür ki kanunu hazırlayanlarında bu yönde ifadeleri mevcuttur.
Devlet-i Aliyye’ye yaptıkları bir darbe sonucu bakiyesinden kalan bu topraklarda kurulan devlet ve düzen,bakiyesi nüfusun mankurtlaştırılması ve bu nüfusun 1000 küsur yıllık medeniyetinin ve değerlerinin yok edilmesi için o zaman diliminde devrimlere karşı çıkma ve irtica bahanesiyle onbinlerce İslam alimini ve milli mücadele gazisini yok etmiştir.
Kemalist hegemonyanın kurucu yazarlarından ve beyin takımından ve hiç kimsenin kemalistliğine itiraz edemeyeceği Falih Rıfkı Atay “Eski Saat” isimli kitabının ilk baskısında bu sayıyı İstiklal harbinde verilen kaybın(10 bin civarında) 50 katı yani 500 bin civarında olduğunu yazmaktadır.
Yahudilerin dini kisvesi şapkayı giymedikleri yada karşı çıktıkları iddası ve bahanesiyle onbinlerce insanımız şehid edilmiştir.
Bunların içinde Adana/Maraş istiklal mahkemesinde cezalandırılan 52 kişi şapkaları kafalarına çiviyle çakılarak infaz edilmiştir.
Bu asil ve şerefli millet tarih sahnesine çıktığı tarihten o güne kadar Moğol istilası dahil böylesi planlı ve sistematik bir kıyıma uğramamıştır.
Elif Ba’nın bırakın okunması evlerde bile bulundurulmasının suç sayılması,Kur’an öğretilmesinin idamlık suç olduğu ve bunu yapan hafız ve müslümanların darağaçlarında sallandırıldığı bir dönemin bir kişinin hatırasını korumak gibi bir bahaneyle üzerinin örtülmesi,saklanması hedeflenmiş olsada;
Gerçeklerin bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi bir özelliği vardır.
Bu bilgi ve iletişim asrında o dönemde yaşananları daha ne kadar bir kanunun arkasına sığınarak saklayabilirler ki?!?
✍️
Kaynak: Ali Koç
- İsa Kılıç Yazdı: Bayram Tebriği - Haziran 6, 2025
- Hüseyin Özcan Yazdı: ‘Senin İsmail’in Kim?’ - Haziran 6, 2025
- Şakir Uysal Yazdı: İslam Eğitiminde ve Yaşamında Antik Filozoflar - Haziran 6, 2025