Ali Süzen Yazdı: ‘Ne Beklersin ki, Edirne’den?’

‘Ne Beklersin ki, Edirne’den?’
Yazımın başlığındaki cümle bana ait değil, Sayın Okur.
Bu söz, yurtdışında yaşayan ve bir ziyaret için Edirne’mize gelen ve Anıtsal Mabed’lerimizden Üçşerefeli Camii’ni ziyaret ettikten sonra sohbet ettiğimiz guruptaki bir vatandaşımıza ait.
Peki, o vatandaşımızın bu cümleyi kullanmasının sebebi ne?
Sebep şu:
Adı geçen ve Osmanlı Mimarlık tarihi açısından bir çok ilkin uygulandığı bir mabedi (Üçşerefeli-Burmalı Cami) ziraat ettikten sonra caminin hemen karşısında Taşhan Kervansaray (şimdi otel) dükkanlarında içki satılması/kumar oynatılması…
Hiç kimsenin ekmeği ile oynamak gibi bir niyetimiz yok ama…
Ama, kanunları hiçe sayarak bu kanunsuz yoldan ticaret yapanlara da hoşgörüyle bakacak değiliz.
Bunu anti parantez belirttikten sonra konumuza dönelim.
Sohbet ediyoruz guruptakilerle…
Biri bana dedi ki; ‘Nasıl oluyor da bu tarihi/anıtsal mabedin tam karşısında içki satışı yapılıyor, kumar oynatılıyor?
Buna hiç kimse ses çıkarmıyor.
Yetkililer de görmüyor?’
İçlerinden biri, balıklamasına girdi konuya ve doğrusu beni çok rencide eden, -sadece beni değil, her Edirneliyi/Edirne Sevdalısını rencide-incitme- edeceğini düşündüğüm/inandığım/inanmak istediğim o başlıkta kullandığım cümleyi bir çırpıda söyleyiverdi:
“-Burası Edirne. Ne bekliyorsun ki Edirne’den?”
Ağır geldi bu söz bana!
Hazmedemedim/hazmedemiyorum…
Biz Edirneliler, bu kadar vurdumduymaz olamayız!
Olmamalıyız!..
Roma İmparatorluğunu tarihin çöplüğüne gömen, çağ kapatıp yeni bir çağı açan Fatih Sultan Mehmet’in ki, o sultan burada Edirne’de doğmuştur. İstanbul’u Edirne’den fethetmiş ve böylece Hz. Muhammed (selam onun üzerine olsun)’in müjdesine nail olmuştur.
Halkım/ordum büyük fethe hazır mı diye sabahın erken saatinde girdiği dükkandan bir çok şey satın almaya kalkmış, ‘Ben siftah ettim. Diğer ihtiyaçlarınızı komşumdan alınız, o henüz siftah etmedi.’ uyarısı üzerine; ‘Evet, anladım ki, halkım büyük fetih için hazır. Allah’a şükürler olsun!’ diye, son derece mutlu olan, Yüce Allah’a hamdeden bir koca yürekli Padişahtan bahsediyoruz. O padişah, Tunca Nehri’nden su içmiş, abdest alıp namaz kılmış, yüzmüş…
İstanbul Surlarını delik deşik eden Şahi Toplarını burada Edirne’de dökmüş, planlarını bizzat kendisi çizmiştir.
Çocukluğunda oyunları bile İstanbul’un fethi üzerinedir.
Hani, derler ya; ‘Adam olacak çocuk oyunlarından belli olur’.
Eskiz defterlerinde uçan gemiler çizmiş, belki uçan gemiler yapamamıştır ama gemileri karadan yüzdürmüştür.
Ecdadına sahip çıkan/layık olan kimselerden olalım.
Edirne, dindardır.
Edirne, her şeyin en iyisine/güzeline layıktır.
İnsanları da özel ve güzeldir, çünkü!
İyi bayramlar.
Kaynak: Ali Süzen, Edirne-08.06.2025

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.