Mehmet Ali Abakay Yazdı: Gazetecilik Üzerine

GAZETECİLİK ÜZERİNE

Bu gün aldığımız yerel ve ulusal gazetelere bir göz atmak istedik.

Hava oldukça sıcak ve hemen hepsi ajans haberleri.

Atlama haber yok Ne kültür sanat haberleri var içinde ne kitap tanıtımı.

Gazeteler bize, biz gazetelere baktık.

Gazete satan mahalle bakkalımız da ikide bir iltifatı eksik etmiyor:

– En çok siz gazete alıyorsunuz…

Apartman görevlimiz, halinden memnun:

– Siz olmasaydınız…

Anlamaz mıyım, durumu?

Gazete kârı eskisi gibi değil. % 5 bir kâr var.

Bakkal, gazete almak için gelenin gazete beraberinde bir şeyler aldığı için memnun.

Nerede eskisi gibi sabahtan kupon için sıraya girenler?

Apartman Görevlimiz, kapı önüne bırakılan paketleri toplayıp durur, eski kâğıd ve karton alıcıları için.

Bayramdan bayrama cam silmek için idealdir, gazeteler.

Baharın yerini yaza bırakmasıyla patlıcan dönemi başladı, biber çıktı.

Patlıcanı közlemek için adeta ideal. Hem ucuz hem pratik.

Komşular arada bir ister de onları kırmayız:
– Komşu, ayakkabılık için gazete isteyecektim…

Artık bulmaca eklerini de çözmemiz yasak:

– Hocam, bulmaca ekleri var mı? Babam istedi…

Eski gazetelere meraklı biriydik, önce.

Elli- altmış ve hatta yetmiş sene önce çıkan gazeteler, ne güzeldi.

Çoğu elle dizilir, klişelerle çıkardı.

Nerede o Web- ofsetler, Enternit miydi?

Daktiloyla yazar gibi dizgi vardı.

Kurşundan dökme kalıplara yazılan yazılar, kumpas, bağlamalar, …

Kuponlar öncesi tencere, tava, otomobil, arsa derken ansiklopedi savaşları…

Gazete patronları banka patronu. Gazetecilikle alakası olmayanlar…

Çoğunlukla aynı manşetler…

Hatta kimi gazetelerde beyaz yerlerin niçin olduğunu merak edince yanında çalıştığım ustam kızmıştı.

Kızmamış, köpürmüştü:

– O haberleri sorma. Sakıncalı haberlerdir, çıkarılmış. Bak, okuduğumuz gazetede böyle şeyler yok!..

Kimi gazetelerin yönetmenleri USA’da yaşıyor ve çalışıyor imiş gibi maaşlarını $ ve Mark üzeri alıyordu.

Rakip gazeteye saydıran, saldırdığı gazeteye transfer olunca günahlardan arınır gibi davranıyor, yeni patronunu kutsuyordu.

Biri iş takipçiliği yaparken öbürünün vücut kimyası bozuluyordu.

Otomobil, otobüs ve minibüs yedek parçası ve tekerlek satan hem banka alıyor hem gazete patronu oluyordu.

Bakıyorsunuz yazıdan çok fotoğraf var, sayfalarda.

Fikir iğdiş edilmiş, insanlar fotoğraflara bakıyor.

Bir yanda muhafazakàr bir yanda liberal bir yanda magazin gazetesi, tek çatıda yayınlanır oldu.

Bizde günlük spor gazetesi hayaldi, yayınlandı ve yayınlanmakta.

Hatta günlük karikatür gazetesi yayınlayan belki tek ülkeyiz,
Kendisini şövalye görenler, oldu.

Kendisinden başkasına yaşam hakkını tanımayanlar çıktı. Pijamayla devlet erkânı karşılandı.

Beşinci değil birinci güç olan basın, diline dolandırdığını yerin dibine geçirecek derecede oldu.

Bir çoğu Arpalık KİTlerde yönetime seçildi.

Teşvik almayınca manşetler atıldı.

Kâğıt nasıl yırtılırsa öyle tencere ve tavalar kuponlarla satıldı.

Velhasılı kelâm, gazeteci gören korkar oldu.

Bu gün gazeteleri okumaya gönlüm el vermedi.

Artık almamaya karar verdik.

Zaten sanal ortamda haberler var.

Eskiden köşe yazarları için alınırdı.

Şimdi magazinleşti, gazeteler.

Hafta sonları kimi gazeteler yarım kilo ek verirdi, dergi dağıtırdı. Halen kimi öyledir.

Hamam böceklerinden çok çektim.

Evi ilaçladıktan sonra bu gazete kokusu ve hamam böceği korkusu sebebiyle gazete adına ne varsa eve almaya paydos…

Artık etek giyen ve gurmeliğe soyunan adamın yazıları olmayacak.

Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi’yi merak etmeyeceğim.

Teke Tek Fatihi zatın kupürlerini çöpe attım.

Velhasıl, “gazete” dendi mi birbirine “dönek”, ” liboş” diyenlerle karşılaşmayacağım.

Gazeteleri sadece internet ortamında takip etmek mi?

Midesi sütten bulanana ayran ikrâmı…

Gazete okuru olarak tiraja günlük beş- altı rakamında katkı sunan biz, yokuz…

Tiraj raporlarına da bakmayacağız.

Toplam tirajı 3 Milyonu bulmayan bir basın…
Japonca öğrenip günde on milyon basılan Japon Gazetesi okuyacağız.
Kaynak: Mehmet Ali Abakay
Şair-Yazar

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.