Ercan Çiftçi Yazdı: Sosyal Medya İnsanı
SOSYAL MEDYA İNSANI
Anlık tepkilerin gösterildiği ve paylaşımların yapıldığı sosyal medya aynı zamanda devasa bir arşivdir: İnsan arşivi. Kişisel bilgilerden beğenilere, öfke nöbetlerinden sevinç gösterilerine, siyasi tercihlerden tüketim alışkanlıklarına kadar milyarlarca insana ait bir veri arşivi. Sosyal medyada paylaşım yapıldıktan sonra hiçbir şey silinmez sadece görünmez kılınır. “Sil” düğmesi algılara dönük bir rahatlatma aracıdır. Nihayetinde silinmiş olmasına rağmen herhangi bir şikâyette verilere yeniden ulaşılabilinmektedir. Bu tamamen servis sağlayıcının ve site sahibinin inisiyatifinde olan bir durumdur.
Diğer taraftan izinsiz paylaşılan bir resim, video, metin kısa süre içerisinde yüzbinlerce kişinin kendi özel arşivlerine kadar girebilir. Bu yüzden sosyal medya insanının beklenmedik bir anda her türlü tehdite maruz kalma ihtimali vardır. Bunun önüne geçmek için engelleme, içerik kontrolü ve erişim kısıtlama yoluna başvuran sosyal medya kullanıcısı bir müddet sonra “bireysel” bir yapıda hareket etmeye başlar, zaman içerisinde benzerleri ile birlikte sanal cemaatler, gruplara dâhil olur. Bu gruplar her ne kadar sanalsa da tesirleri gerçektir. Kitleleri manipüle edici haber yönlendirmeleri, linç kültürünün hakim olması, kin ve nefret dilinin şiddeti tetiklemesi, asparagas haberlerin gerçek olarak algılanması, kısa süreli yaşanan “sosyal medya hipnozu” ile gerçek hayatta kişilere, kurumlara ve eşyalara zarar verilmesi bunlardan birkaçıdır.
Sosyal medya insanı zaman içerisinde bencil, kıskanç, ikiyüzlü bir yapıya bürünür. Bilhassa bağımlılık derecesinde aşırı kullananlarda anksiyete bozukluğu, depresyon, uyku sorunu gibi bazı psikolojik rahatsızlıklar meydana gelir. Yapılan paylaşımlardan olumlu yahut olumsuz hızla etkilenilir. Sosyal medya insanı, kendini o kadar önemser ki bir müddet sonra paranoya halinde arkadaşlarının kendine laf koyduğunu düşünür. Biri “mal” yazsa “acaba bana mı dedi” der. Her şeyin kendi etrafında döndüğünü düşünür, kıskandığı haset ettiği kişinin verilerini takip eder, oradan kendisine paylar çıkarıp herkesin kendisiyle ilgilendiğini zanneder. Bir çeşit şizofrenik davranış sergileyen bu tip sosyal medya insanları duygusal kırılmalar yahut yorgunluklar içinde boğulur.
Sosyal medya insanının bir başka özelliği ise kendini sanal ortamda güvende hissetmesidir. Bu his ile bazen özgüven patlaması yaşamakta bazen de gerçek kimliğini saklayarak her çeşit suça bulaşabilmektedir. Aslında bir yönden olumlu olan bu durum insanların gerçek kişiliğini açığa çıkarmasına vesile olmaktadır. Bu tip sosyal medya insanları erişmesi imkânsız -siyasetçi, entelektüel, zengin, yönetici, sevgili, öğretmen- bazı kişilere ulaşabilmekte, bu insanların yüzüne karşı söyleyemediği şeyi sosyal medyada rahatlıkla söyleyebilmektedir. Sosyal medyadaki anlık konuşmalar, dürüst olmayan kişileri içlerindeki hastalıkları kusması bakımından daha çabuk ele vermektedir.
Genelde sosyal medyada olabildiğince çok vakit geçirenlerin hatta şarjları bitince panik davranışlar sergileyen kişilerin düşük benlik kaygısı olan yahut kendini çok fazla beğenen egoist kişiler olduğu görülmektedir. Bunlar zaman zaman sosyal medya sapkınlığı şeklinde zuhur eden, hareket halindeki arabanın yanında müzik eşliğinde dans ederek yürüme, arabadan inip çanta ve benzeri aksesuarla yerde sürünme, bir hastalığa dikkat çekme adına başından aşağı buz dolu kovayı boşaltma görüntüleri ile dikkat çekmek isterler.
Sosyal medyanın bir başka vazgeçilmez olgusu “fenomen”lerdir. Bunlar takipçi sayıları arttıkça kendilerini kanaat önderi, mütefekkir, vazgeçilmez şahsiyet zannedebilmektedir. Bir kısmı tam megaloman manyak olan bu tipler genel fikri seviyeleri düşük, ahlâken zayıf kimselerdir ve hazza dayalı bir yaşam peşinde koşmaktadırlar. Bu sebeple birçoğu, takipçi sayısı düştüğünde yahut adlarına açtıkları profil kapandığında sonu intihara varan ağır depresyon geçirmektedir.
Kaynak: Ercan Çifci
- Otonom Güneş Paneli Temizleme Sistemi Faydalı Model Belgesi Aldı - Haziran 20, 2025
- Karaağaç Nostaljik Treni Çevre Düzenlemesi Tamamlandı - Haziran 20, 2025
- Selma Katıkçı Yazdı: Kemikteki Sır - Haziran 20, 2025