Emin Güneş Yazdı: İsrail, Türkiye’ye Saldırır mı?

İsrail, Türkiye’ye Saldırır mı?
Saldıracağı konusunda geniş bir kamuoyu oluştuğunun farkındayım. Ancak bu geniş kamuoyu tepki ve baskısını da göze alarak şahsi kanaatimi açıklamak istiyorum. Açıkçası sesli düşünmek istiyorum.

Kuşkusuz geleceğe dair bilgilerin tamamı tahminden öteye geçemez. Geleceği ancak Allah cc. bilir. Bizler ancak geçmiş tecrübelerimizden gelişen siyasi olaylardan geleceği dair öngörülerde bulunabiliriz.

İsrail, şimdiye kadar her nereye saldırmış ise oradan kendisine mutlaka bir zarar verilmiştir. Mesela Gazze’ye, Lübnan’a Yemen’e, geçmişte Suriye’ye ve şimdi de İran’a neden saldırdığı herkesçe malum. Bunları tekrarlayarak kafanızı şişirmek istemiyorum.

Türkiye bu güne kadar saldırıya uğrayan ülkeler gibi bir tavır sergilemiş midir? Mesela Gazze’de aylardır süren soykırıma karşı Türkiye’den veya vekil güçlerinden İsrail’e bir füze veya dron fırlatılmış mıdır? İsrail Türkiye’ye saldırmaya kalksa O’na demezler mi ki; “Türkiye sana ne yaptı? Petrol akışını mı kesip seni yakıtsız mı bıraktı! Ticaretini kesip temel ihtiyaçlara ulaşımını mı engelledi! Siyasal ilişkilerini kesip büyükelçini mi kovdu?! Saflarında savaşan ülkesindeki Yahudilerin kılına mı dokundu! Türkiye sana ne yaptı?!”

Belki İsrail şöyle bir cevap verilebilir.

– Beni kınadılar.

– İyi de seni İspanya da kınadı, başka ülkeler de kınadı, hepsine saldıracak mısın?

– Ama bunlar Şidddddetle kınadılar 🙂

Sırf bu nedenle saldıracakları kanaatinde değilim.

Bu görüşümle Merhum Erbakan Hocanın “…. İran’dan sonra sıra Türkiye’de” görüşüne muhalefet ettiğim sanılabilir. Hayır, ben Hocamın görüşüne muhalefet etmiyorum. Hocam bir konuşmasında: “bunlara kalsa İsrail’in yanında İran’la da savaşırlar.” dememiş miydi? Ben bu noktaya işaret ediyorum.

Peki, Siyonistlerin “arz-ı mev’ud” hayali nasıl gerçekleşecek? Akidelerinin bir parçası olan Anadolu’muzun önemli bir kısmından vazgeçmeyeceklerine göre bu amaçlarına nasıl ulaşacaklar? Bunun için savaşmayacaklar mı? Evet, maalesef savaşmadan buralara hâkim olmanın projesi tıkır tıkır işliyor.

Anadolu’nun bu parçası; “bir oğlum olsa adını ‘Şoreş Netenyahu’ koyacağım” diyen, Trump’a teşekkür eden, profillerine İsrail bayrağı koyan, en önemlisi ‘tüm Kürt örgütleri’ İran’a karşı harekete geçmeye çağıran PKK elebaşı Duran Kalkan taifesine bırakılacak.

Şimdiden İsrail için ölümü göze alanların hâkimiyetindeki coğrafya zaten ‘arz-ı mev’ud’a dâhil olmuş olmaz mı? Batı böyle bir karar aldığında kimi duayen siyasetçilerimiz “bizim ne gücümüz var ki ABD ve Batıyı karşımıza alalım diyecek, Kimi halkların iradesi safsatasına sarılacak, kimi reelpolitik bunu gerektirir diyecek, alimler vaizler bunun caiz olduğunun değil vacip olduğunu savunacaklardır.

“Hz. Hüseyin’in Kerbela’da ne işi vardı” diyen zihniyet, çağın Yezidi ABD’yi karşısına almayı intihar ve haram olarak pazarlayacaktır. Arz-ı Mev’udu tahliye etmemiz için HİCRETİN farz ve sünnet oluşundan dem vuracaklar. Hem topraklarımızı Siyonistlere bırakacağız hem de ibadet(!) etmiş olacağız.

Bu öngörülerimden dolayı yanılmayı çok isterim. Ama sırf İsrail’e mal taşıyan şirketleri ve ortaklarını protesto edenlerin başına getirilenler, 28 Şubatçıların Sincan’da bir tiyatro sahnesinde sembolik olarak İsrail’i taşlayanların başına getirilenlere benzer olduğunu görünce endişelerim tavan yapıyor.
Kaynak: Emin Güneş

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.