Basından Seçmeler/ Metin Özer Yazdı : Niyet: Allahü teala için en önemli şey niyettir

Niyet: Allahü teala için en önemli şey niyettir
Allahü teala için en önemli şey niyettir.
Niyet; yaptığın ve yapacağın işleri Allah rızası için yaptığını ve başka bir sebep aramayacağını kalbinden geçirmektir.
Niyet, emre itaat ve Allahü teâlâ’nın rızasına kavuşmak arzusudur.
Niyet; İbadet ve iyiliklerin için de Allah rızası için olduğunu kalben bildirmektir.
Niyet, tıpkı iman gibi kalpte olur. Kalbin dışında niyet olmaz.
Hadis’i Şeriflerde buyruldu ki; Ameller, niyete göre iyi veya kötü olur.
Allahü teâlâ, sizin görünüşünüze, malınıza (rütbenize, iyi işlerinize) bakmaz; işlerinizi ne niyetle yaptığınıza bakar.
Müminin niyeti amelinden hayırlıdır. Münafığın niyeti amelinden kötüdür.
Niyet meselesi çok mühim bir meseledir.
Mahşerde âlim veya salih sandığımız çoğu kimselerin kahru perişan olduklarına şahit olup, dehşete düşeceğiz.
O kimseler; zahiren dine hizmet ediyor gözükse de, niyet olarak şan şöhret ve dünyalık için nefslerine hizmet ettiler.
Bu sebeple de tıpkı Süfyân-ı Sevrî’nin (Radıyallahü anh) üç üstadı gibi akıbetleri berbat olacak.
Kimin ne olacağını ve akıbetinin nasıl olacağını yalnız Sübhan olan Hak bilir.
Herkes niyetine göre amel eder. O amele göre de hüküm verilir.
Hayra niyet eden hayır, şerre niyet eden şer işler. Akıbetleri de niyetlerine göre olur.
İmanın da amelin de esası kalpten inanarak yapmaktır.
Son nefeste iman, kalbi imandır.
Yalnız dil ile söylenen iman meşru değildir.
Son nefeste de dil ile söyleyip kalp ile tasdik gerekir.
Allahü Azimmüşşan dile değil kalbe, yani kalbin niyetine bakar.
Halis niyetine uygun eylem yapan, işini tam yapmış olur.
Niyet var ama eylem yoksa o iş tamamlanmamış demektir.
Kalp, ruha can veren motor gibidir.
Allahü teâlâ’yı anmayan bir kalp, yok hükmündedir.
İnsanı var eden, değerli kılan kısaca insanı kul ettiren şey, ruhtaki kalptir.
Kalp Allah teâlâ en değerli hazinesidir.
Hazinenin değerini hazinenin sahibi yani sadece Allahü teâlâ bilir.
Kıymetsizlerin olanların kalplerinin teneke kadar değeri yoktur.
Bu hazine, iki ayrı sandıkta tutulur..
Mümin kalpler bir sandukada, kâfir kalpler diğer sandukada tutulur.
Sağdaki sanduka küçüktür.
Soldaki sanduka çok büyüktür.
Kişiyi imanlı ya da imansız yapan şey yani kişiyi iyi veya habis yapan şey, ruhlara verilen bu kalptir.
Ruha hangi kalp verilirse, ruh ona göre hareket eder.
Temiz kalp verilirse Salihlerden, habis kalp verilerse asilerden olur.
Allahü teâlâ büyüklere; imanlı kalbi olan salih ruhları teslim eder.
Bu kimseler, sebepler dünyasında o zatın gerçek talebesi olurlar.
Bunları bizzati Allahü teala teslim ettiği için de, bu talebeler dünya hayatında Allahü teala’nın emaneti hükmündedir.
Onların yanına büyüklere diğeri sandukadan da kişiler verir.
O kimseler kurtulacağı umulan kimselerdir.
Bunların bazıları kurtuluşa erer. Bazıları asi olup helak olur
Allahü teala sevdiği kimselere; yani bu yolun vekillerine halis kalplerden, habis kalplerden ruhlar verir.
Habis ruhları da verir ki, gerçek talebeyle diğerleri arasındaki fark ortaya çıksın.
Bu yüzden bir büyüğün yanındaki kuru kalabalığa aldanmayınız.
Öyle zatlar gelip geçti ki, dışarıdan bakıldığında bir vilayet hatta o bölge tamamen onun talebesi gibiydi.
Oysa onun gerçek talebe sayısı, iki elin parmakları adedini geçmezdi.
Mevlana Halidi Bağdadi hazretlerinin gerçek talebesi üç binden fazlaydı.
Sohbetlerinde caminin dışındaki sokakların bile dolduğu Beşiktaşlı Yahya Efendi’nin gerçek talebe sayısı altı idi.
Bir gün birisi Efendi Hazretlerine şöyle dedi;
-Sohbetlerinize o kadar çok insan geliyor ki, bütün dünya sizi tanıyor. Ne kadar çok talebeniz var.
Efendi Hazretleri şöyle karşılık verdi;
– Kalabalığa bakmayın, benim talebe sayım bir dolmuş müşterisi kadardır.
Bazı âlimlerin dini dünyaya yayılma vazifesi olduğu için, talebesi fazla oldu.
Bu büyük hizmeti yapması için çok sayıda yardımcı verildi.
Silsile-i aliyye büyüklerinin hepsinin şahsına münhasır halleri vardı.
Mübareklere verilen vazife, Ehlisünneti bütün dünyaya yayma vazifesiydi.
Bu çok şanlı bir iştir.
Bu vazife; Allahü tealanın ve Peygamber efendimizin ona olan sevgi, muhabbet ve güveninin göstergesiydi.
Bu bakımdan; böyle kıymetli bir zatı tanımak, onun hizmetinde bulunmak büyük saadettir.
Bu saadete kavuştuğuna kalben inanan ve niyet olarak Allah rızası için hizmet edenlere gıpta ile bakmak lazımdır.
Kalp kırmak, Allahü teâlâ’nın hazinesini yıkmak hükmündedir.
Çünkü o kalp, yukarıda anlattığım gibi Allahü teala’nın hazinesi durumundadır.
O nedenle çok büyük günahtır.
Müminin kalbinin kırılması çok daha tehlikelidir.
Büyükler; arkadaşlar arasındaki sevgi muhabbete bu nedenle çok önem verirler.
Çünkü kalp kırılınca; hele hele ehlisünnet kimselerin kalbi kırılınca, Allahü tealanın hazinesine zarar vermiş olursunuz.
Şüphesiz ki bu durum Allahü teâlâ’yı celallendirir.
O yüzden özellikle salih ve salihaların kalbini kırmamaya çok özen gösterin.
Kırmak bir yana, onların kalbini kazanın.
Eğer onların kalbini kazanırsanız, Allahü teâlâ’nın da rızasını kazanmış olursunuz.
Özellikle size dininizi öğreten büyüklerin kalbini kazanmaya bakın.
Büyüklerin kalbini kazanan, cenneti de kazanır.
Büyükleri memnun edeni, Allahü teâlâ ’da memnun eder.
Allahü teala’nın ihsanı sonsuzdur.
O’nu memnun edene sonsuz olan nimetlerinden tattırır.
Bir de bunun tersi var.
Sağlığında başındaki hocasını üzeni, Allahü teala fazlasıyla üzer.
Bu bakımdan büyüklere yakın olmak ateşe yakın olmak gibidir.
Memnun edersen; ateş seni ısıtır, üzersen; o ateş seni yakar.
Allahü teala’nın sevdiğine yapılan küçücük bir yanlışlığın bedeli, bu yüzden ağır olur.
Onlara yapılanı karşılıksız bırakmaz.
Hayrı da Şerri de…
Rabbim; Niyetimizi halis, imanımızı sağlam ve akıbetimizi de hayır eylesin (AMİN)
Kaynak: METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.