Şenay Tek Yazdı: Ölçü mühimdir..Kuranda geçen ölçü ve tartı ayeti, sadece maddi varlıklar için inmemiştir..
Ölçü mühimdir..Kuranda geçen ölçü ve tartı ayeti, sadece maddi varlıklar için inmemiştir..
Fideyi diktikten sonra sürekli su verirseniz, bitki kendisini boya verir..Bitkinin bacakları uzar durur..Bitki sürekli olarak dal budak salar, çiçek açar…Siz, çiçekler dürülecek, sebze verecek sanırsınız..Sevinirsiniz..Ama vermez..Çünkü sürekli su verdiğiniz için, diktiğiniz fidenin bacak boyu incelir, uzar..Bitki uzar gider..ama topraktan aldığı besin, sadece bitkinin kendisini ayakta tutmaya yarar… Hatta hatta ayakta bile duramayacak hale gelir.. ufakezen rüzgarda dahi kırılır yıkılır perişan olur..Bu yüzden sebze dökemez..Döksede bikaç tane.. hepsi bu..Oysaki yapmanız gereken ;
Fideyi toprağa diktikten sonra, fide çiçeğe durana kadar, ara sıra fidenin ölmeyeceği kadar su vermektir.. Böylece fidenin bacak boyu kısa kalır, ama kalınlaşır..Fide toprağı sıkı tutunur..ne zaman fideniz çiçek açar, dürülür..Sebze olmaya durur…O zaman su vermeye başlarsınız… Yani başarı Boydak posta değil, huyda hustadır..diktiğiniz fidenin bacakları ne kadar kısa ve kalın olursa, o denli verimi artar..çünkü kendini zorlayarak, hayatta kalmaya çalışarak büyüyen fide, kendisini besleyerek büyür.. besin depolayarak büyür…Su cılkı ile büyümez ..Topraktan aldığı vitamin, boyuna değil, dallarına gider…Yani anlayacağınız; toprağa yakın olan bitkinin verimi fazla olur..
Evet…Bu yazdığım metafor, şimdiki dünya gençliğinin halini nasıl da özetliyor değilmi..? Önceki nesiller, zorluklar ve yokluklar içinde büyürdü…Kızlar evlerde, ev işleri ile ezilir, kalan zamanlarını da çeyiz hazırlayarak geçirirlerdi ..Boşlukları hiç olmazdı…Sürekli olarak bir üretim söz konusuydu… Erkekler ise,çocuk denecek yaşta gurbete çıkar, hem ailesine bakar, hemde kendi yuvasını kurmak için çalışır çabalar para toplardı..Bu yüzden önceki nesil, tez uzamaz büyümez, ama tez pişer, tez üretmeye, tez meyve vermeye başlardı..Onları madden manen sulayan yoktu.. onlara sürekli olarak aferin diyen yoktu.. onları pohpohlayan, “namaza kalkarsa, uykusu bölünür” diyen yoktu…On lar hayatı toprağın içinde debelenerek, zorlanarak öğrendiler..Şimdiki nesle bakın..Madden hergün sulanan bu nesil, sürekli boyuna veriyor..Boy pos yerinde..Gösteriş ve yalancı çiçeklenme o biçim..Sesleri ile gürültüleri ile bastıkları yeri göğü inletiyorlar..Ama üretim yok..Çocuk, 25 yaşına giriyor, hâlâ utanmadan annesinden babasından aldığı cep harçlığıyla okula gidip gelebiliyor.. bunun normal bir şey olduğunu zannediyor.. çünkü anneyi babayı ölene kadar kendisine hizmet edecek bir meta olarak görüyor…Anne baba çocuklarının ayaklarına paspas, hayatlarına su oluyorlar…Ama olmuyor işte…verimsiz ve bozuk bir nesil yetişiyor..Çünkü fideyi verimli hâle getiren, hayatta kalmak,ayakta kalmak için kendini zorlayarak, bacaklarını kalınlaştırma çabasıdır..Ama şimdiki anne babalar, çocuğun pişmesine olgunlaşmasına, bacaklarının kalınlaşmasına.. Böylece ayaklarını yere sağlam basmalarına izin vermiyorlar..Çocuk su istiyor, su veriyorlar..Gübre istiyor..Gübre veriyorlar…Çocuğu manen besleme yok…Sâfi boy, sâfi rüzgar…Beden büyüyor..Ruh aç.. bedenler çatlayana kadar besleniyor…Ruha gıda yok ..Ee haliyle, çocuklar, bedenen yaşlarından erken olgunlaşıyorlar..sahte çiçekler döküyorlar ..Ama ruhta bir büyüme bir gelişme olmadığın için , üretime katılamıyorlar..Çünkü toprakta pişmiyorlar..Anne babalar tarafından pişmelerine izin verilmiyor..Sonrada;
“Saçımı süpürge ettim…Ne oldu bu çocuğa” deniyor…Çocuğa bişey olduğu yok..Kendimizi uğruna harcadığımız herşey ziyan olur…Hayatın kanunu budur…Ölçü mühimdir..Kuranda geçen ölçü ve tartı ayeti, sadece maddi varlıklar için inmemiştir..Tüm kainat için inmiştir..Ve hayatın her alanında geçerlidir. ölçüyü bozduğumuz an, denge bozulur…Ne diyordu efendimiz:
“Kıyamet alametlerinden birisi de köle kadınların efendilerini doğurmasıdır”
Efendilerimizi doğurdukmu..?
Doğurduk…
Hepimize geçmiş olsun…
Öyle işte…
Kaynak: Şenay Tek
- Tekin; ‘LGS Sonuçları Yarın Açıklanacak’ - Temmuz 10, 2025
- Tekin Antalya’da: Ortak Akılla Güçlü Şehir, Güçlü Türkiye - Temmuz 10, 2025
- Trakya Üniversitesi Karaağaç Yerleşkesiyle İlgili Kamuoyuna Duyuru - Temmuz 10, 2025