Mehmet Kaya Yazdı: ChatGPT ile başlayan Yapay Zekâ efsanesi, dün @Grok ile bambaşka bir evreye geçti…
ChatGPT ile başlayan Yapay Zekâ efsanesi, dün
@Grok
ile bambaşka bir evreye geçti…
ChatGPT ile başlayan Yapay Zekâ efsanesi, dün
@Grok
ile bambaşka bir evreye geçti. Türkiye’de
@Grok
’a erişimin durdurulması yönünde talepler yükselmeye başladı.
Bu daha başlangıç; insanlık tarihinin en büyük tahakküm sistemi olan Yapay Zeka efsanesi yeni başlıyor.
Bildiğiniz gibi, Ortaçağ Avrupa’sında feodal düzene bağlı serfler vardı. Toprağı işler, çalışır ama mülkiyet hakkına asla erişemezlerdi. Toprak el değiştirince, üzerinde çalışan köylü de toprakla birlikte devredilirdi. “Serf” dediğime bakmayın; siz “köle” diye okuyun.
Klasik Feodalizm döneminde insanlar bedenlerini satıyordu.
Sonra kapitalizm çıktı. Sözde feodalizmi yıktı ama yeni bir kölelik biçimi doğurdu: Modern Serflik. Bu defa insanlar, bedenlerini değil, emeğini satmaya başladı. Karl Marx’ın “artı değer” dediği sömürü biçimi, yeni çağın zeminini döşedi. Kapitalist sistem, çok çalışanı sınırlı imkâna mahkûm ederken, hiçbir üretimi olmayanı sınırsız servetle ödüllendirdi.
Klasik Kapitalizm döneminde insanlar emeğini satıyordu.
İnsanların elinde geriye sadece fikri, düşüncesi, iradesi ve fıtratı kaldı.
Peki, sermaye bunu bize bırakır mı?
Elbette hayır.
Şimdi yeni bir kölelik biçimiyle karşı karşıyayız: Tekno-Feodalizm.
Artık insanlar Dijital Serfler.
Kimdir bu dijital serfler?
Her an veri üreten ama verisi üzerinde hiçbir denetimi olmayan insanlar .
Tüm eylemleri kayıt altına alınan; her paylaşımı, her tıklaması, her bakışı analiz edilen; sanal platformlarda “ücretsiz” yaşıyor sanan ama aslında her saniye bedel ödeyen veri madeni hâline gelmiş dijital köleler.
Yani sen, ben, biz… Hepimiz.
DİJİTAL SERFLERİZ.
Bu çağın köylüsü, dijital serftir.
Facebook, Twitter, Instagram, WhatsApp gibi platformlar bize yıllardır “ücretsiz” hizmet sunuyor. WhatsApp, reklam bile göstermeden milyarlarca insanın iletişimini bedava sağlıyor.
Ne kadar “iyi” insanlar değil mi?
Neden ücretsiz?
Çünkü biz ürünüz.
Konu ile alakalı Netflix’deki “Sosyal İkilem” güzel bir çalışma. Muhtemelen izlemişsinizdir. İzlememişseniz tavsiye ederim.
Bizim verilerimiz, tercihlerimiz, alışkanlıklarımız yani mahremiyetimiz yarının yapay zekâ düzeni için sermayeye pazarlanıyor. Davranışımız modelleniyor, bilinçaltımız yönlendiriliyor, irademiz törpüleniyor, tercihlerimiz manipüle ediliyor.
Kullanıcı sözleşmesini imzaladık diye
“kullanıcı” olduğumuzu sanıyoruz.
Oysa adamlara bizi sınırsız kullanma hakkı veriyoruz.
WhatsApp’ın yaklaşık 3 milyar kullanıcısı var. Her gün milyarlarca mesaj, fotoğraf, ses ve konum… Her saniye işlenen devasa veri…
Bu öylesine bir sistem değil bildiğiniz canavar.
Şimdi sahneye çıkan
@Grok
, milyarlarca tweet’i anlık analiz eden, yönlendiren ve anlamlandıran bir yapay zekâ. Sadece veri toplamıyor aynı zamanda bilinci şekillendiren, düşünce rotasını çizen bir zihin mühendisliği aracı.
Yapay zekâ sadece telefonlarımızdan ya da bilgisayarlarımızdan beslenmiyor. Her yerde kameralar var. Her yerde mikrofonlar, dronlar, sensörler var. Her şey kaydediliyor. Herkes paylaşıyor. Adım adım büyük veri havuzları oluşturuluyor.
Bizde diyoruzki ne güzel! Teknoloji bize hizmet ediyor.
Hayır!
Teknoloji bizden besleniyor.
Bize göre değil, bizim üzerimize göre tasarlanıyor.
Kapital sistemlerde kimse binmeyeceği eşeğin önüne ot atmaz.
Sarı çizmeli Mehmet Ağa’nın, çarıklı Hüseyin’in mesajlaşması kimin umurunda?
Onların çocuklarının büyüme sürecine yerleştirilen algoritmalar, davranış mühendisliğine dönüştürülen yapay zekâ sistemleri, asıl planın parçası.
Dedik ya artık “Cesur Yeni Dünya”dayız. Biz “özgürlüklerimizi” kutlarken, dijital tutsaklığımızın zincirlerini kendimiz takıyoruz.
Kaynak: Mehmet Kaya
- Ramadan Akkaya Yazdı: Aaah!, Şu İhtiyarlık!!! - Temmuz 14, 2025
- Sabri Çolak Yazdı: Hadi Cevap Versenize? - Temmuz 14, 2025
- Ercan Çiftçi Yazdı: Filistin’den Anadolu’ya Zafer Coşkusu - Temmuz 14, 2025
