Prof.Dr. Soner Duman Yazdı: Pişmanlığın Üç Türü ve İmanın Etkisi
PİŞMANLIĞIN ÜÇ TÜRÜ ve İMANIN ETKİSİ
Nasıl ki sevinmek, üzülmek, kızmak, hoşnut olmak, korkmak, ümit etmek insanların duyguları arasında yer alıyorsa pişmanlık hissi de bu duygular arasında yer alır. Pişmanlık hissini yaşamayan hiçbir insan yoktur. Bu yazıda pişmanlığın üç türünü ve iman sahibi olmanın pişmanlık ile ilişkisini ele almaya çalışacağım.
İnsanın yaşadığı pişmanlık duygusu çeşitli derecelerde ve etkilerde tezahür eder. Bu pişmanlıkları üç ana başlık altında ltoplamak mümkündür:
1. Yapıcı Pişmanlık
Bu tür pişmanlık, insanın hatalarından ders çıkarmasına, eksiklerini tespit edip tamamlamasına ve aynı yanlışlara bir daha düşmemek için azami gayret göstermesine vesile olur. Kişi, kendi tecrübelerinden öğrendiği gibi, benzer hatalara düşen başkalarına da rehberlik etmeye çalışır. Din dilinde bu tür pişmanlık “tövbe” olarak adlandırılır. Nitekim Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Pişmanlık tövbedir.” (İbn Mâce, Zühd, 30; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 5/427)
Bu hadisten anlaşıldığı üzere, tövbe, sadece dil ile edilen bir söz değil, kalbin derinliklerinden gelen samimi bir pişmanlıkla birlikte yeni bir yöneliştir. Yapıcı pişmanlık, insanı geçmişin hatalarından sıyrılarak geleceği daha sağlam adımlarla inşa etmeye sevk eder. Cenâb-ı Hak da kullarına, işledikleri günahlardan samimi bir pişmanlıkla dönmelerini şöyle emreder:
“Ey iman edenler! Samimi bir tövbe ile Allah’a dönün.” (Tahrîm, 66/8)
2. Yıkıcı Pişmanlık
Bu, geçmişte yapılan ve telafisi artık mümkün olmayan hatalar üzerine duyulan, kişiyi yiyip bitiren bir pişmanlıktır. Mesela bir kimse ana-babasına kötü davranmış, onlarla helalleşme imkânı bulamadan onları kaybetmişse, ömrü boyunca bu acı tecrübeyi düşünerek kahrolur. Kendisine kızar, kendi kendini affedemez. Bu tür pişmanlık, kişiyi sürekli geçmişin karanlık anılarına çeker ve adeta bir patinaj haline sokar. Enerjisini geleceğe yönlendirmek yerine, geçmişin pişmanlıklarında tüketir. Böyle bir durumda kişi, bazen kendisini tövbe etmeye bile layık görmez hale gelir. Hâlbuki Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.” (Zümer, 39/53)
Bu ilahî rahmet çağrısı, insanı yıkıcı pişmanlığın sarmalından çıkararak, yeniden ümit ve diriliş yoluna çağırır.
3. Yakıcı Pişmanlık
En dehşetli pişmanlık, inkârcıların âhirette yaşayacakları yakıcı pişmanlıktır. Dünyadayken Allah’ın emir ve yasaklarını umursamayan kâfirler, âhirette sonsuz azaba mahkûm olduklarında derin bir pişmanlık içinde kıvranacaklardır. Kur’ân-ı Kerîm, onların bu hüsran dolu halleri hakkında şöyle haber verir:
“Cehennemlikler: ‘Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar; eğer tekrar (eski halimize) dönersek gerçekten zalimlerden oluruz’ derler. Allah da onlara: ‘Size ömür boyunca düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir zaman vermedik mi? Size uyarıcı da gelmişti. Öyleyse azabı tadın. Zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.’ der.” (Fâtır, 35/37)
Başka bir âyette ise şöyle buyrulur:
“Orada yüksek sesle feryat ederler: ‘Ey Rabbimiz! Bizi çıkar, daha önce yaptıklarımızdan başka salih ameller işleyelim!’ (Allah) der ki: ‘Size, düşünecek kimsenin düşüneceği kadar bir ömür vermedik mi? Size uyarıcı da gelmişti. Artık tadın azabı. Zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.'” (Müminûn, 23/106-108)
Ancak bu yakıcı pişmanlık artık fayda vermeyecektir. Çünkü dünyada sunulan fırsatların bir sonu vardır; ebediyet diyarında dönüş imkânı yoktur.
İman etmek ve bu imanı hayatın sonuna kadar diri tutmak, insanı bu yakıcı pişmanlıktan korur. İman, kişiye yaptığı hata ve günahlar karşısında “yapıcı pişmanlık” duygusunu aşılar; insanı tövbeye, istiğfara yönlendirir. Bilinçli bir mümin, yıkıcı pişmanlığa sürükleyecek tutumlardan olabildiğince kaçınır. Eğer insanlık haliyle telafisi mümkün olmayan bir hata işlerse bile, yine de Allah’ın rahmetinden ümit kesmez. Zira bilir ki,
“Kim Allah’a yönelir ve ona teslim olursa, muhakkak ki o, sağlam bir kulpa yapışmıştır.” (Lokmân, 31/22)
İman, bizi yakıcı pişmanlıktan koruyan, yıkıcı pişmanlığa karşı uyaran ve yapıcı pişmanlığa teşvik eden bir rahmet kapısıdır.
Ne mutlu imanla yaşayan ve imanla ölenlere!
Rabbimiz bizleri yakıcı ve yıkıcı pişmanlıklardan muhafaza eylesin. Bizlere hatalarımızdan ve günahlarımızdan ders almayı nasip eylesin.
Kaynak: Soner Duman/ 30 Şevval 1446 – 28 Nisan 2025 Pazartesi
- Eyüphan Kaya Yazdı: Kadınları “Ehl-i Beyt” Olmaya Davet Ediyorum! - Nisan 30, 2025
- Edirne’de İş Yeri Kurşunlandı - Nisan 30, 2025
- Ali Süzen Yazdı: Begonya Haklıymış Sayın Edirne Emniyet Müdürü Onur Karaburun - Nisan 30, 2025