Cengiz Genç Yazdı: PKK Terörü, Devlet Politikalarının Meşruiyeti ve Milliyetçi Söylemin Ahlaki Zemininde Bir Savunma Bayram İkliminde Millet ve Devlet Farkındalığı

PKK Terörü, Devlet Politikalarının Meşruiyeti ve Milliyetçi Söylemin Ahlaki Zemininde Bir Savunma
Bayram İkliminde Millet ve Devlet Farkındalığı
CENGİZ GENÇ -araştırmacı yazar
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin Kurban Bayramı münasebetiyle yaptığı açıklamalar, dini bir vecibenin ötesine geçerek, toplumsal birlik ve devlet bütünlüğü mesajlarının yüksek bir bilinçle harmanlandığı bir millî duruşu yansıtmaktadır. Bahçeli’nin “Kurbanlarımızı keseceğiz, ama geleceğimizi kurban etmeyeceğiz. Milli beka ve huzurumuzu asla kurban vermeyeceğiz” şeklindeki ifadeleri, sadece sembolik değil; stratejik ve sosyolojik bir anlam taşımaktadır .

Bu bağlamda, yarım asrı aşan PKK terörüne karşı sürdürülen mücadele, yalnızca askeri ya da güvenliksel değil, aynı zamanda ahlaki, ekonomik ve siyasal bir seferberlik olarak okunmalıdır. Özellikle son yıllarda AK Parti ile MHP’nin ortak zemininde yürütülen terörle mücadele politikaları, bazı çevrelerce “milliyetçilik perdesi altında halkı uyuşturma” olarak sunulsa da; bu tür eleştiriler ne tarihsel gerçeklik ne de stratejik akıl bakımından kabul edilebilir.

I. Terörle Mücadelenin Ekonomik Gerçekliği

PKK’nın 1984’ten bu yana Türkiye’ye doğrudan ve dolaylı maliyeti, sadece 2020 sonrası dönemde bile 240 ila 500 milyar dolar arasında hesaplanmaktadır. Bu meblağ, güvenlik harcamalarının yanı sıra; turizmden eğitime, kırsal kalkınmadan altyapı yatırımlarına kadar uzanan geniş bir alandaki potansiyel refah kaybını içermektedir.

2024 yılı itibarıyla, Türkiye’nin savunma bütçesinin yaklaşık %20’si doğrudan terörle mücadeleye ayrılmıştır. Bu da yıllık bazda yaklaşık 23 milyar TL’ye denk gelmektedir. Bu kaynakların sosyoekonomik kalkınma projelerine yönlendirilmesi, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da istikrar ve gelişmişlik için ciddi bir ivme sağlayabilirdi.

II. Milliyetçilik Eleştirilerinin İdeolojik Arka Planı

Bahçeli’nin “Emperyalizmin kuklalarına, bozguncu mihraklara Türkiye Yüzyılında yer yoktur” şeklindeki ifadesi, milliyetçi söylemin popülist değil, devlet aklı merkezli bir duruş olduğunu göstermektedir.

Ne var ki, sosyal medyada sıkça karşılaşılan “CHP’ye verilen her oy PKK’ya gidiyor dediler, şimdi DEM’le kol kola” tarzı propaganda içerikleri, ciddi bir bağlam kopukluğunu ve dezenformasyon riskini barındırmaktadır. Bu tür söylemler, milliyetçi-muhafazakâr refleksleri itibarsızlaştırmaya dönük post-truth (hakikat ötesi) stratejilerin ürünüdür. Gerçekte ise MHP’nin yıllar boyunca izlediği çizgi; terörle müzakereyi değil, mücadeleyi esas alan tutarlı bir çizgidir.

III. Küresel Güçlerin Etkisi ve PKK’nın Dış Destek Ağı

PKK’nın finansal yapısı ve uluslararası bağlantıları, sorunun sadece yerli değil, küresel bir tehdit ağına dönüştüğünü kanıtlamaktadır. Uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı, Avrupa fonları ve bazı Batı ülkelerinin istihbarat destekleri sayesinde örgütün yıllık gelirinin 500 milyon ila 4 milyar dolar arasında değiştiği tahmin edilmektedir.
• Avrupa’da faaliyet gösteren PKK yanlısı STK’lar, örgüte ideolojik meşruiyet kazandırma ve siyasi lobi oluşturma işlevi görmektedir.
• Irak’ın kuzeyindeki özerk yapılar üzerinden yapılan doğrudan silah transferleri, Türkiye’nin sınır güvenliğini sürekli tehdit altında bırakmaktadır.

Bu durumda, Sayın Bahçeli’nin “Milli kaderimizin sevk ve idaresi dağlardan veya mağaralardan değil başkent Ankara’dan sağlanacaktır” açıklaması, yalnızca politik bir retorik değil; egemenlik anlayışının esaslı bir savunusudur.

IV. Devlet Politikalarının Hukuki ve Siyasal Meşruiyeti

Türkiye Cumhuriyeti’nin terörle mücadeledeki pozisyonu, hem iç hukuk hem de uluslararası meşruiyet çerçevesinde sağlam bir zemine oturmaktadır. TSK, MİT ve İçişleri Bakanlığı’nın koordineli operasyonları; PKK’nın lojistik üslerini ve yönetim merkezlerini hedef alarak ciddi zararlar vermiştir.

Bu noktada Sayın Bahçeli’nin doktrin hâline gelen “Terörle müzakere değil, mücadele olur” ifadesi; hukukun üstünlüğü, milli egemenlik ve halkın güvenliği temelinde şekillenmiş bir devlet felsefesini yansıtmaktadır. Bu ilke, 21. yüzyılda Türkiye’nin iç güvenlik paradigmasının mihenk taşıdır.

Sonuç: Milliyetçiliğin Ahlaki Savunusu ve Teröre Karşı Direniş

Bugün milliyetçilik, yalnızca bir siyasi kimlik değil; devletin bekası, milletin birliği ve vatanın selameti için gerekli olan ahlaki ve stratejik bir zemindir. Bu zemine yönelik saldırılar, çoğunlukla dış destekli psikolojik operasyonlarla eşzamanlı ilerlemektedir.

AK Parti ve MHP’nin Cumhur İttifakı zemininde yürüttüğü terörle mücadele politikası, her türlü eleştiriye açık olmakla birlikte; milliyetçilik kılıfı altında halkı aldatma suçlamalarını hak etmemektedir. Çünkü bu söylemin arka planında, vatana sadakat, millete hizmet ve devlete bağlılık gibi yüksek değerler bulunmaktadır.

Bu bakımdan Sayın Devlet Bahçeli’nin Kurban Bayramı mesajında vurguladığı gibi; “Bayramda kurban keseceğiz ama vatanımızı kesmeye çalışanlara asla fırsat vermeyeceğiz.” Çünkü Türk milletinin birliği, herhangi bir ideolojik yönelimin değil, tarihsel bir hakikatin tezahürüdür.

Bu analiz, milliyetçi söylemin sadece ideolojik bir duruş olmadığını, aynı zamanda devletin bekası ve milletin birliği için vazgeçilmez bir stratejik yaklaşım olduğunu ortaya koymaktadır. Terörle mücadeledeki kararlılık ve milli birlik vurgusu, Türkiye’nin iç ve dış tehditlere karşı direncini artıran temel unsurlardır.

Kaynakça:
1. Hürriyet Gazetesi (2018). “PKK’nın 20 Yılda Türkiye’ye Zararı 240 Milyar Dolar.” https://www.hurriyet.com.tr/gundem/pkknin-20-yilda-turkiyeye-zarari-240-milyar-dolar-40858532
2. TBMM 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi. https://www.tbmm.gov.tr
3. Milat Gazetesi (2023). “Batı Terör İhraç Ediyor.” https://www.milatgazetesi.com/haber/bati-teror-ihrac-ediyor-100959
4. Daily Sabah (2022). “PKK in Europe: Financial Support, Propaganda, and Political Cover.” https://www.dailysabah.com
5. T.C. Milli Savunma Bakanlığı Faaliyet Raporları. https://www.msb.gov.tr
6. Milliyet Gazetesi (2021). “PKK’nın Türkiye’ye Zararının Ekonomik Bilançosu 500 Milyar Doları Aştı.” [https://www.milliyet.com.tr/gundem/teror-orgutu-pkk-paha
Kaynak: Cengiz Genç

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.