Cengiz Genç Yazdı: Sermaye Göçü, Ekonomik Kırılganlık ve Stratejik Hafıza: Türkiye’nin 2005’te Öngörülen Krizi ve Bugünkü Gerçekliği
Sermaye Göçü, Ekonomik Kırılganlık ve Stratejik Hafıza: Türkiye’nin 2005’te Öngörülen Krizi ve Bugünkü Gerçekliği
Araştırmacı Yazar: Cengiz Genç
⸻
Giriş: Hafızanın Yükü ve Öngörünün Sorumluluğu
2005 yılında Orta Doğu’da Muhtemel Gelişmeler Karşısında Türkiye’nin İmkânları başlığıyla yayımlanan eserde, bölgesel güç dinamikleri ve içsel ekonomik kırılganlıklar temel alınarak 2007 yılı itibariyle Türkiye’de yalnızca ekonomik değil, siyasal kırılmaların da yaşanacağı öngörülmüştü. Bu öngörü, yalnızca teknik analiz değil, tarihsel eğilimlerin ve yapısal istikrarsızlıkların senteziyle oluşturulmuş bir beyin jimnastiğinin sonucuydu. Bugün, 2024–2025 verileri bu değerlendirmeleri doğrular nitelikte; Türkiye büyük sermaye göçleriyle, zarar açıklayan sanayi devleriyle ve yeniden üretim gücü sorgulanan bir iktisadi sistemle karşı karşıyadır.
⸻
I. Yapısal Kırılmaların Anatomisi: Sayılarla Türkiye
1. Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu (İSO 500) Verileri
• Zarar eden firma sayısı (2024): 152
• Toplam zarar eden firma oranı: %30,4
• Toplam net satışlardaki büyüme oranı: %42 (enflasyonun altında reel büyüme)
Bu veriler, Türkiye’de büyük sanayi sermayesinin yüksek enflasyon, enerji maliyetleri, döviz baskısı ve ithalat bağımlılığı altında ezildiğini göstermektedir. Zarar eden firmaların önemli bir kısmı, girdi maliyetlerinin %80’den fazlasını döviz bazlı tedarik eden şirketlerden oluşmaktadır.
2. Döviz Kuru ve Enflasyon Etkileşimi (2023–2024)
Göstergeler 2023 2024 (Tahmini)
USD/TRY kuru (ortalama) 18,8 33,2
TÜFE yıllık artış (%) 64,3 75,5
ÜFE yıllık artış (%) 98,2 84,1
Kamu borç stoku ve özel sektör dış borcu döviz bazlı olduğu için TL’nin değer kaybı, sermaye maliyetini katbekat artırmaktadır. ÜFE-TÜFE makası da üretim zincirinin tüketiciye maliyet aktarımını sınırladığı için şirketler kar maksimizasyonu yapamaz hale gelmiştir.
⸻
II. Sermayenin Yön Değiştirmesi: Dubai, Doha ve İstanbul Üçgeni
Türk şirketlerinin doğrudan yatırım ofislerini, merkezlerini veya üretim kollarını yurtdışına taşıması artık münferit bir vaka değil, sistemik bir eğilimdir.
Örnek Göstergeler:
• Dubai’de kurulan Türk sermayeli firma sayısı (2022–2024 arası): %138 artış
• Katar’da Türk iş dünyası platformlarına kayıtlı şirket sayısı: 420 → 660 (son iki yılda)
• Mısır ve Sırbistan’a yönelen üretim tesisleri: Vergi teşvikleri ve enerji maliyetleri nedeniyle 20 büyük firma taşındı
Bu hareketler yalnızca maliyet optimizasyonu değil, aynı zamanda yatırım güvenliği arayışıyla da bağlantılıdır. Türkiye’deki hukuk sistemi, vergisel öngörülebilirlik eksikliği ve siyasi baskı algısı, sermayeyi alternatif limanlara yönlendirmektedir.
⸻
III. 2005’ten 2025’e: Hafızanın Ekonomi Politiği
2005’te dile getirilen temel tez şuydu: “Bölgede yaşanacak siyasal kırılmalar Türkiye’yi fırsata da, riske de götürebilir; bu geçiş döneminin belirleyici gücü ekonomik istikrar olacaktır.” Bu tez bugün, yaşanan üç temel kriz ekseninde teyit edilmiştir:
1. Ekonomik Sıkışma: Üretici fiyatlarında patlama, dışa bağımlı ara malı, yüksek cari açık.
2. Siyasal Belirsizlik: Kurumların yıpranması, hukuk güvenliğinde gerileme.
3. Jeopolitik Bunalım: Enerji yolları üzerinde yer alan ama enerji fiyatlarından en çok etkilenen ülke olmak.
Bu üçlü kriz, Türkiye’nin elindeki “imkanları” kullanamamasının sistemik bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
⸻
IV. Ne Yapılmalı? Türkiye’nin İmkanları Yeniden Nasıl Kurulur?
Türkiye’nin bugün de “imkanı” vardır; ancak bu imkanın kullanılması için üç temel eksende derinleşmiş bir strateji gereklidir:
1. Yüksek Teknoloji ve Ar-Ge Yatırımı:
Türkiye, %1,09 olan Ar-Ge harcamalarını OECD ortalaması olan %2,4’e çıkarmalıdır. Katma değerli üretim, dış ticaret açığını kapatacak yegâne mekanizmadır.
2. Yeni Vergi Mimarisi ve Hukuki Reform:
Sabit oranlı vergi dilimi yerine sektörel teşvik odaklı vergi modeli kurulmalı, hukuk sistemine uluslararası tahkim güvencesi entegre edilmelidir.
3. Sermaye Göçüne Karşı Finansal Milliyetçilik:
Devlet, milli yatırım fonları aracılığıyla stratejik sektörlerde azınlık hisselerle üretime ortak olmalı; yurtdışına taşınan sermayeyi cazip koşullarla yeniden ülkeye çekmelidir.
⸻
Sonuç: Hafızayı İmkanla Buluşturmak
2005’teki öngörü bir temenni değil, stratejik bir uyarıydı. Bugün yaşanan kriz, geçmişte yapılamayan reformların doğal bir sonucudur. Ancak Türkiye, genç nüfusu, enerji geçiş yollarındaki pozisyonu, bölgesel ticaret üstünlüğü ve kültürel sermayesi ile bu krizi dönüştürme potansiyeline sahiptir. Türkiye’nin imkanı, geçmişin uyarılarına kulak vermekten ve geleceği doğru akıl yürütme ile inşa etmekten geçmektedir. Türkiye’nin imkanlarını değerlendiren Türkiye’nin İmkânı adlı çalışmada, 2007 yılı itibariyle ekonomik ve siyasal kırılganlıkların yaşanacağına dikkat çekilmişti. Aynı yılın TBMM bütçe görüşmelerinde kitap tartışma konusu olmuş, Türkiye’deki ekonomik tabloya yönelik farklı bakış açıları siyasetin merkezine oturmuştu. Bugün, o öngörülerin çok daha derinleşmiş bir biçimde hayata geçtiği bir döneme tanıklık etmekteyiz. 2024 verilerine göre Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun 152’si zarar Devlet, milli yatırım fonları aracılığıyla stratejik sektörlerde azınlık hisselerle üretime ortak olmalı; yurtdışına taşınan sermayeyi cazip koşullarla yeniden ülkeye çekmelidir.
⸻
Kaynakça
• İstanbul Sanayi Odası (2024). 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Raporu.
• Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (2024). Finansal İstikrar Raporları.
• TÜİK (2023–2024). TÜFE, ÜFE ve Dış Ticaret Verileri.
• IMF (2024). World Economic Outlook Report.
• TOBB (2024). Yurtdışına Açılan Türk Şirketleri Raporu.
• Erkam Yayınları (2005). Cengiz Genç. Orta Doğu’da Muhtemel Gelişmeler Karşısında Türkiye’nin İmkânları.
• TBMM Tutanakları (2007). Bütçe Görüşmeleri – Genel Kurul Aşamaları.
• Dubai Chamber of Commerce (2024). Foreign Business Activity Report.
Kaynak: Cengiz Genç
- Habil Mert Yazdı: Edirne Millet Bahçesinde neden Boykot yok? - Haziran 27, 2025
- Musa Avcı Yazdı: Muhsin Başkan ve Alevi Bir Amca: İnsanlık Mezhep Sormaz! - Haziran 27, 2025
- Nedim Yıldız Yazdı: Fakirlik Goygoyculuğu Yapan ve Karı-Koca Çalışan… - Haziran 27, 2025