Dr Bilgin Aydınoğlu Yazdı: ‘Tarlalarımız Yandı, Mahsüllerimiz Gitti Ağaçlarımız Gitti…’

‘Tarlalarımız Yandı, Mahsüllerimiz Gitti Ağaçlarımız Gitti’
Ödemiş’te yanan yerlerin ikisi bana bağlı köy, Köseler ve Karadoğan. En çok sıkıntının olduğu Tosunlar ve Suçıktı’dan da hastalarım var. Son durum yangının bittiği yönünde. Köseler ve Karadoğan evlerine dönmüş, diğer ikisinde ise dönecek evler yok maalesef. Dün muayene sıradında karşılaştığım insan manzaralarını aktarmak istedim size. Anlatınca belki içimin sızısı da azalır….
Annesinin ilaçlarını yazdırmaya gelmiş kız, 25 yaşlarında… Nasılsın dedim, ‘tarlalarımız yandı’ dedi. ‘Mahsullerimiz gitti, ağaçlarımız gitti…’ Sesi titredi, dudakları büzüldü… Ne diyeceğimi bilemedim; ‘seneye daha güzelini yaparız kız’ dedim. Öyle deyince sesi iyice titredi, ‘komşu köyün her şeyi yandı ya, onlar ne yapsın’ dedi.. Kızın yüreğinin büyüklüğü karşısında küçücük kaldığımı hissettim…

65 yaşında, erkek, bekar; ‘başım ağrıyor’ dedi, ‘dün yangında sağa sola çok koştuk, sabaha karşı ancak uyuyabildim, ondan herhalde’.. Sorun var mı diye sorunca, ‘cana gelmesin hocam, olur gider hepsi, yanan ağacın kökünde sorun olmazsa dipten kesersin, daha gür çıkar, hemen toparlar, ama dondu mu, patladı mı esas sen ondan kork’ dedi.. Tarlası köyün diğer tarafında bu arada, yangın o tarafa uğramadı.

‘Yangından sonra kötü oldum ben’ diye girdi içeri kadın. ‘İçim daralıyor, sıkıyorlar sanki bağrımı’ dedi. Epeyce incir, zeytin ağaçları, ekili tarlaları yanmış. Önceki kızın yanındaki küçücük halim devam ettiğinden ağzımı açıp ta bir şey diyemedim. Tansiyonu, nabzı yükselmiş hafiften. ‘Az dinlen, bi daha bakalım tansiyona’ derken hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Ne kadar geçti bilmiyorum. Gözler kıpkırmızı, sanki yangının bütün külü yüzündeymiş gibi akan gözyaşları iz bırakmıştı yüzünde… ‘Rahatladım’ dedi. Tansiyon nabız düzelmiş. Sanki gözyaşları sakinleştirmiş, temizleyivermişti yüzü gibi içini de. Erkeklerde bu temizleme mekanizması fazla çalışmadığından kadınlara göre daha az yaşıyoruz herhalde.

Herkesin penceresi farklı; pencerenin gerisinde yaşananlar, geçmişte yaşanmışlıklar, genetik yapı vs. pencereden dışarı bakanların bakış açısını oluşturuyor. Bu nedenle aynı olay karşısında tepkiler farklı oluyor. Bazen hiç umursamadığın köhne bir pencere seni sıcacık sarmalayıp içine alıverirken, bazen de gösterişli perdeler açıldığında bomboş, kapkaranlık gölgeler karşılıyor insanı…

Kaynak: Dr Bilgin Aydınoğlu
Aile Hekimi

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.