Süleyman Tuğrul Yazdı: İstanbul Eyüp Hz. Kaab Camii İmam-Hatibi Emin Kır Hocanın Başarısı

İSTANBUL EYÜP HZ.KAAB CAMİİ İMAM HATİBİ EMİN KIR HOCANIN BAŞARISI..

Akşam televizyon kanalları arasında dolaşırken Kim Milyoner Olmak ister isimli yarışma programına takılıp kaldım..
Yarışmacılardan birisi imamdı..
Meslektaşım olması hasebiyle ilgim ve heyecanım arttı..
Altmışlı yaşlarda, tombul, güler yüzlü, sempatik ve olağanüstü rahat ve doğal bir insandı..
İnsan ister istemez bizi nasıl temsil edecek acaba duygusuna kapılıyor..
Allah’tan korktuğum gibi olmadı..
Kendisini olağanüstü güzellikte ifade etti..
İsmi Emin Kır’dı.. İstanbul’da sur kenarında cemaati olmayan tarihi bir camide görev yapıyormuş..
Uzun uzun bu camiye nasıl tayin olduğunu anlattı..
Hiç abartmadan, tam olarak içinden geldiği gibi konuştu:
Özetle şunları söyledi:
Uzun yıllar cemaati yoğun olan camilerde görev yaptım..
Yaşım ilerleyince sakin bir camiye geçmek istedim..
Sonunda altı bin metre karelik bir arazinin içinde bulunan bu küçük camiye tayinim çıktı..
Başlarda keyfim gayet yerinde idi..
Ancak zamanla caminin yerleşim yerinden uzakta olması sebebiyle sokakta kalanlar gelip gitmeye başladı..
Benden her gün harçlık istiyorlardı..
Vere vere baş edemedim..
Baktım olmayacak onlara caminin bir köşesinde çorba pişirip yedirirsem benden para istemezler diye düşündüm…
Nitekim çorba kazanını kaynatıp dağıtmaya başladım..
Sonra bunlar çorbayı içip camide yatmaya başladı..
Ancak sokakta kaldıkları için elbiseleri pisti ve çok kötü kokuyordu..
Doğal olarak cemaat rahatsız oluyordu..
Baktım olmayacak, bir banyo yaptım..
Sokakta kalan insanlarımız rahatça banyo yapmaya başladı..
Sorun bununla da çözülmedi, çünkü bunların gidecek yeri olmadığı için caminin etrafında dolanıyorlardı..
Kalacak bir yer lazımdı..
Bir konteyner ev yaptık..
Üç gün onları misafir ettik..
Üçüncü günün sonunda tedavi olmak isteyenleri tanıdığım doktorlara yönlendirip tedavi ettirdim..
Yanına da bir kişiyi görevli olarak verdim..
Sağlığına kavuşanlara tanıdığım iş adamları vasıtasıyla iş ayarladım..
Böylece bu kardeşlerimizi topluma yeniden kazandırmış olduk..
Tek başıma başladığım bu hizmet daha sonra büyük bir sosyal sorumluluk projesine dönüştü..
Bir sürü gönüllünün katkısıyla iyice büyüdü..
Akademisyenler gelip araştırmalar yaptılar..
Elhamdülillah hizmetlerimiz hala devam ediyor..

Hocamızın söylediği iki husus beni çok etkiledi:
Ben de onlardan çok şey öğrendim..
Artık hiç kimseye ön yargı ile bakmıyorum..
İkincisi de şu:
Bir keresinde moralim çok bozuktu..
Camiye gelip odama oturdum..
Bir de baktım ki etrafımdaki insanların da birden modu düştü, moralleri bozuldu..
O günden beri sürekli güler yüzlü olmaya çalışıyorum..

Hocalık gerçekten bambaşka bir misyon..
Cami, cemaat ve çevre insanı eğitiyor, terbiye ediyor..
Ve ortaya doyumsuz bir kişilik ortaya çıkıyor..
Hocamız da bunlardan bir tanesi..
En ufak kibir yok, insanlarla ve hayatla son derece barışık ve son derece pozitif..
Lise mezunu olmasına rağmen gönlü ve vicdanı çok güzel olduğu için çok önemli hizmetler yapmış..
Allah kendisinden razı olsun..
Hiç kimse sokağa düşmek istemez, bir şekilde kendisini sokaklarda bulur..
Toplum bunları görmez, hatta korkar, çekinir, uzak durur..
İşte bunlara el uzatmak ve tekrar hayata kazandırmak çok büyük başarı ve sevap..
Benim her zaman söylediğim bir şey vardır:
Hizmet insanın ayağına gelir..
Hocamızın camisi kenarda olduğu ve çok fazla sokak insanı ile karşılaştığı için bu hizmeti yapmış..
Ancak imamlığı son zamanlarda sosyal sorumluluk hizmetleri ile sınırlamak isteyenler var, bu da yanlış..
Herkes neyi becerebiliyorsa onu yapar..
Önemli olan etrafındaki ihtiyaçlara duyarsız kalmaması ve kendisini iyi yetiştirmesidir.
Hocamız bir insan olarak kendisini çok iyi yetiştirmiş, ancak keşke ilim olarak da parlak bir kişilik ortaya koysaydı..
O zaman akademisyenleri övüp durmak zorunda kalmazdı..
Asıl olan hocanın yaptığı hizmettir,
Ondan istifade edip ilme dönüştüren akademisyenlerdir..
İlim, hikmet ve aksiyon birleşirse tadından yenmez..
Rabbim sayılarını artırsın..

Kaynak: Süleyman Tuğrul
Not: Görsel temsilidir (admin)

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.