Cengiz Genç Yazdı: Kıbrıs’ta 51. Yıl: Milli Hafıza, Garantörlük Hakkı ve Türkiye’nin Diplomatik İmtihanı
KIBRIS’TA 51. YIL: MİLLÎ HAFIZA, GARANTÖRLÜK HAKKI VE TÜRKİYE’NİN DİPLOMATİK İMTİHANI
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51. yıl dönümünde, tarihin en onurlu sayfalarından birini yeniden hatırlıyor, şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz. 20 Temmuz 1974 sabahı başlayan ve Türk milletinin vicdanıyla birleşen bu askerî müdahale, sadece bir ada parçasını değil; milletin namusunu, Türklüğün varlığını, garantörlük hukukunu ve jeopolitik dengeyi kurtarmıştır.
❝Kadim Türk toprağı olan Kıbrıs’ta, Rum mezalimine son verilmiştir.❞
Harekât, Yunanistan destekli Enosis (ilhak) hayalinin kanla ve şiddetle dayatıldığı bir dönemde Türk Ordusu’nun tarihî ve meşru müdahalesiyle durdurulmuş; yüzlerce yıllık Türk varlığına yönelen soykırım riski bertaraf edilmiştir.
⸻
🔹 Yarım Asırlık Huzura Karşı Siyasi Tuzaklar
Bugün Kıbrıslı Türk kardeşlerimiz 51 yıldır barış ve huzur içinde yaşamaktaysa, bu doğrudan Türk askerinin caydırıcı gücü ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kararlılığı sayesinde mümkün olmuştur.
Ancak gelinen noktada:
• BM, AB ve ABD, Rumların safında yer almakta;
• Yunanistan ve GKRY, federasyon aldatmacası ile Türkleri azınlık statüsüne indirgemeye çalışmaktadır;
• Türkiye’nin garantörlük hakkı ve adadaki askerî varlığı hedef alınmaktadır.
Bu stratejik tuzağı rahmetli Rauf Denktaş yıllar önce şu ifadelerle özetlemiştir:
❝Veririm dediğin şey babanın malı değil, milletin hakkıdır.❞
Bugün Denktaş’ın bu sözü, Kıbrıs müzakerelerine katılan her Türk yetkilinin yüreğinde, zihninde ve müzakere masasındaki duruşunda pusula olmalıdır.
⸻
🔹 AB Üyeliği Hayalinin Kıbrıs Bedeli: Taviz ve Teslimiyet
Bazı çevreler Türkiye’nin AB üyeliğini Kıbrıs üzerinden “pazarlık malzemesi” hâline getirme çabası içindedir. Oysa AB hukukunun basit bir maddesi bile, bu hayalin ne kadar kırılgan olduğunu ortaya koyar:
• 27 AB üyesinden sadece biri referandumda hayır dese, Türkiye üyelikten ebediyen dışlanacaktır.
• Üstelik Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan ve Fransa gibi ülkelerin, Türkiye’nin üyeliğini engelleme yönünde halkoyuna gitme yetkisi anayasalarında kayıtlıdır.
Kıbrıs’ta verilecek en küçük bir taviz, AB’den alınamayacak büyük bir red cevabının habercisi olacaktır.
⸻
🔹 Yeni Kuşaklara Miras: Kıbrıs, Satılık Bir Toprak Değildir
Bu mesele bir toprak değil, bir Türk milletinin bekası meselesidir.
Bugün “Edirne’yi seviyorum” diye haykıran bir Anadolu evladının yüreğinde Kıbrıs varsa, bu sadece stratejik değil, aynı zamanda vicdani bir meseledir. Çünkü:
• Edirne nasıl Türk’ün batıya açılan kapısıysa,
• Kıbrıs da Türk’ün Akdeniz’deki kalesidir, ön cephesidir, onur mevzisidir.
⸻
🔹 Emekli Kurmay Albay Doç. Dr. Ömer Lütfi Taşçıoğlu’nun Perspektifiyle: Millî Hakikatin Farkında Olmak
Kıbrıs Barış Harekâtı’nda benimle birlikte silah arkadaşlığı yapmış olan, o günlerde teğmen, bugün Emekli Kurmay Albay ve akademisyen olan Doç. Dr. Ömer Lütfi Taşçıoğlu, yıllar sonra hâlâ aynı bilinç ve vefa ile konuşmaktadır.
Taşçıoğlu’nun konuşmalarında vurguladığı gibi, Kıbrıs sadece jeopolitik bir mesele değil; tarihî, vicdani ve manevi bir mesuliyettir.
Bu mesele yalnızca tozlu diplomatik arşivlerin değil, milletin gönül defterinin de meselesidir.
⸻
🔹 Sonuç: Kıbrıs, Denktaş’ın Emanetidir, Türk Milletinin Sınavıdır
Türkiye’nin Kıbrıs üzerindeki garantörlük hakkı, sadece uluslararası anlaşmalara değil, tarihî ve ahlaki sorumluluğa da dayanmaktadır. Bugün bazıları bunu tartışmaya açsa da, unutulmamalıdır ki:
“Kıbrıs düşerse, Akdeniz düşer. Akdeniz düşerse Türkiye’nin nefes borusu kesilir.”
Bu topraklar, “veririm” denilecek mülk değildir.
Bu insanlar, “azınlık statüsüne” mahkûm edilecek halk değildir.
Bu dava, “AB vitrini” için gözden çıkarılacak bir mesele değildir.
⸻
📌 ÇAĞRIMDIR!
• Kıbrıs davasına omuz veren herkes Rauf Denktaş’ın vasiyetine sahip çıkmalıdır.
• Türk siyaseti, AB kandırmacasına değil; millî akla ve caydırıcı stratejiye yaslanmalıdır.
• Federasyon tuzağına düşülmemeli, KKTC’nin bağımsızlık statüsü ve Türkiye’nin garantörlüğü kırmızı çizgi olarak korunmalıdır.
⸻
Son söz, bir dua, bir haykırış olsun:
Şehitlerimizin kanı yerde kalmasın,
Gazilerimizin emekleri heba olmasın,
Kıbrıs Türkü bir daha asla zulme uğramasın.
Edirne’yi seviyorum.
Ama bir o kadar da Lefkoşa’ya, Gazi Magosa’ya, Girne’ye sevdalıyım.
Çünkü orada da “vatan” var, çünkü orada da “biz” varız.
KAYNAKÇA
1. Denktaş, Rauf R. (2002). Hatıralar. Lefkoşa: Rüstem Kitabevi.
2. Öke, Mim Kemal (2001). Kıbrıs Meselesi 1571–2000. İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
3. Taşçıoğlu, Ömer Lütfi (2020). “Kıbrıs Türkü’nün Mücadelesi ve Türkiye’nin Garanti Hukuku”, Stratejik Araştırmalar Dergisi, Cilt 6, Sayı 2, s. 45–59.
4. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı. (2024). “Kıbrıs Meselesi Hakkında Bilgi Notu.” https://www.mfa.gov.tr/kibris-meselesi.tr.mfa
5. Avrupa Birliği Konseyi. (2007). AB’ye Katılım Süreci ve Oybirliği Prensibi. Brüksel: AB Sekretaryası Yayınları.
6. Atun, Hakkı (2014). Kıbrıs Türklerinin Varoluş Mücadelesi. Lefkoşa: KKTC Cumhuriyet Meclisi Yayınları.
7. Rumeli Türkleri Kültür ve Tarih Araştırmaları Derneği (2021). 1974 Kıbrıs Harekâtı Tanıklıkları. Ankara: Ötüken Neşriyat.
8. Akçura, Yusuf (2015). “Jeopolitik Açıdan Kıbrıs ve Türk Dış Politikası”, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Dergisi, Cilt 4, Sayı 1, s. 12–27.
9. TRT Haber Arşivi (2025). “Emekli Kurmay Albay Doç. Dr. Ömer Lütfi Taşçıoğlu ile Söyleşi: Kıbrıs Harekâtı ve Hatıralar.”
10. Genç, Cengiz (2025). “Kıbrıs’ta 51. Yıl: Millî Hafıza, Garantörlük Hakkı ve Türkiye’nin Diplomatik İmtihanı.” Kişisel Arşiv / Yayımlanmamış Makale.
Kaynak: Cengiz Genç, Araştırmacı Yazar
- Edirne’de Üniversite Adaylarına Tercih Desteği - Temmuz 21, 2025
- Tarihten Bir Yaprak/Yıldız Sarayı… Cumhuriyetin ilk yıllarında kumarhaneye çevrilen saltanat ve hilafet merkezi… - Temmuz 21, 2025
- Edirne’deki Eczanelerde Yeni Dönem - Temmuz 21, 2025