Girit’te Esir Tutulan Edirneliler Yağlı Güreş Düzenlemiş

Girit’te Esir Tutulan Edirneliler Yağlı Güreş Düzenlemiş

TÜ’de düzenlenen panelde Operatör Dr. Filiz Bengi, Girit’te esir tutulan Edirnelilerin yaşadıklarıyla ilgili sunum yaptı. Bengi, Hanya Mevlevihanesi’nin sahip çıktığı esirlerin, kendi evlerinde gibi yaşadıklarını söyleyerek; “Edirne’deki gibi yağlı güreşlerini yapmışlar, oyunlarını oynamışlar. Hepsi fesli, kravatlı ya da sarıklı; güzel giyimli insanlar” dedi.
Trakya Üniversitesi Balkan Araştırmaları Enstitüsü tarafından Operatör Dr. Filiz Bengi’nin katılımıyla “Milli Mücadelenin Sessiz Tanıkları: Edirneli Esirlerin Hanya Mevlevihanesi’nde Misafirliği” konulu panel düzenlendi.

Eczacılık Fakültesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen panelin moderatörlüğünü Prof. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu yaparken; Bengi de annesi Kevser Şevki’nin anıları, Hanya Mevlevihanesi ve Girit adasında esir tutulan Edirnelilerle ilgili sunum yaptı. Panele; Edirne Belediye Başkan Vekili Cenk Ergüden, Balkan Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Sabri Can Sannav, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

“HANYA MEVLEVİHANESİ 1880’DE KURULMUŞ”
Bengi, Girit’te 1866 yılında gayrimüslimlerin isyanlarının başladığını söyleyerek; “Bu isyanlar, Müslümanları çok rahatsız ediyor. O tarihten itibaren bazıları Mısır ve Libya gibi ülkelere göçüyorlar. Oralarda da rahat edemeyip Anadolu’ya geliyorlar. Böylece bir göç dönemi başlamış oluyor. O sırada Osmanlı, adada düzeni ve dengeyi sağlamak, göçü engellemek için sosyo-kültürel açıdan bir girişimde bulunmak ister. Bu da adada Mevlevihane kurulması yıllarına denk gelir. O sıralarda 1872 yılından beri Aydın Güzelhisar Mevlevi Şeyhi olan Karaabdal Süleyman Şemsi Dede’ye Girit’ten davetler gelir. Sıklıkla Hanya’ya gider ve sonunda orada bir Mevlevihane açması icazetiyle, 1880 yılında Hanya Mevlevihanesi, 34 bin metrekarelik bir arazide kurulur” ifadelerini kullandı.

“YUNAN ASKERLERİ TRAKYALI ESİRLER GETİRMİŞLER”
Hanya Mevlevihanesi’nin adadaki Müslüman nüfusa ve fakirlere birçok destekte bulunduğunu açıklayan Bengi; “Fakir çocuklara sünnet düğünleri yapılır. Karaabdal Süleyman Şemsi Dede’nin vefatı 1886’dır. Kendisinden sonra posta büyük oğlu Mehmet Şemsettin Dede oturmuştur. Mehmet Şemsettin Dede, Mevlevihane’deki işleri kardeşi Hasan Hüsnü Dede’ye bırakıp, daha çok Müslümanların davaları, camilerinin idaresi, müftülüğü, kadılığı gibi birtakım resmi görevleri üstlenmiştir. En önemli görevlerinden biri de Büyük Taarruzdan sonra özellikle Edirne’den ve Trakya’dan kaçan Yunan askerlerinin yanlarında götürdükleri Edirneli, Kırklarelili, Trakyalı esirlerle ilgilenmek olmuştur” dedi.

“VENİZELOS’A DA YARDIM EDİLMİŞ”
Bengi, Mehmet Şemsettin Dede’nin, Hanya’ya gelen 900’ün üzerindeki Edirneli esirin de kötü muamelelerle karşılaşmaması için Yunan makamlarına başvurduğunu söyleyerek; “O tarihte Girit, 1913 Atina Anlaşması ile Yunanistan’a geçmiştir. Bu arada Hanya Mevlevihanesi yalnızca ihtiyacı olan Müslüman çocuklarla ilgilenmemiş; ihtiyacı olan gayrimüslim çocuklarına da yardım etmiş. Onlar da orada yemek yemişler. Bunlardan biri Venizelos’tur. Venizelos’un Hanya Mevlevihanesi ile hep iyi münasebetleri bulunmuştur ve ondan da yardım istenmiş, Edirneli esirlerin Mevlevihane’de barınmaları, ibadetlerini yapabilmeleri için yardım etmiştir” sözlerine yer verdi.

“EDİRNE BELEDİYE BAŞKANI DA GRUBUN İÇİNDEDİR”
Esir grubu içinde çok önemli kişilerin olduğuna dikkat çeken Bengi; “Örneğin; o tarihte Edirne Belediye Başkanı olan Şevket Dağdeviren, ayrıca Mevlevi bir aileden gelen Hafız Rakım Efendi, ileride İstanbul’un ilk seçilmiş belediye başkanı olan Haşim İşcan da bu grubun içindedir. Ancak Lozan Antlaşması sonunda 23 Mart 1923 tarihinde, Yunan bandrollü vapur ile Trakyalı 973 kişilik esir kafilesi İstanbul’a dönmüştür. Bunları düzenleyen ve yardımlarını esirgemeyen Mehmet Şemsettin Dede’dir” dedi.

“KENDİ ÜLKELERİNDE YAŞAR GİBİ YAŞAMIŞLAR”
Bengi, Rumların esir olarak getirdiği Edirnelilerin, Hanya Mevlevihanesi’nde kendi evlerinde gibi çok güzel bir dönem yaşadığını belirterek; “Örneğin; Edirne’deki gibi yağlı güreşlerini yapmışlar, oyunlarını oynamışlar. Hepsi fesli, kravatlı ya da sarıklı; güzel giyimli insanlar. Esir gibi değil; kendi ülkelerinde yaşar gibi yaşamışlar” diye konuştu.

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.