Hasan Bildirici Yazdı: Türkiye’nin Kürt yokluğu üzerine yanlış kaynamış kemikleri tek tek kırılıyor…
Türkiye’nin Kürt yokluğu üzerine yanlış kaynamış kemikleri tek tek kırılıyor…
Türkiye’nin Kürt yokluğu üzerine yanlış kaynamış kemikleri tek tek kırılıyor. Tūrk veya Kürt; yanlış kaynamış vatandaş kemikleri de kırılıyor. Yanlış kaynamış kemiklerin kafaları da bir tuhaf. Eskimiş düşüncelerini yeni zamana uygun piyasalarken zorlandıklarını görebiliyorum. Bunların, çoğu yanlış doğrularını bir araya getirseniz toplamı bir doğru etmez. Onlara itiraz etmiyorum. Çünkü kendi doğrularım bana fazla geliyor ve onları takip etmiyorum.
Basit bir çözüm sürecine en büyük itirazın Kemalistlerden geleceğini bildiğim için onlara karşı aylardır şiddetli bir düşünce mücadelesi veriyordum. Kemalizm ve CHP Türkiye sorunlarının anasıdır dediğim için CHP’lilerden, onlara çalışan Alevilerden ve Kürtlerden az hakaret görmedim. Bunlar Türkiye’nin yanlış kaynamış kemiklerinin yanlış çatılmış kafalarıdır ve değişmezler.
Kemalizmin Kürtlere karşı şiddetli bir ırkçılık savaşı sürdüren iki günlük gazetesi var. Cumhuriyet ve Sözcü. Kürtlere karşı Hitlerin Nazi Sosyalist Partisinin yayın organlarını andıran bu iki gazete ve onların yazarları en ufak bir Kürt açılımının Türkiye’yi Lübnanlaştıracağını yazarlar. Halbuki Kürtleri reddederek kendileri Türkiye’yi çoktan Lüblanlaştırmışlar. Lübnanlaşmak, sabahtan akşama kadar herkesin birbirini hainlikle suçlamasıdır ki, yaptıkları sadece bu.
2024 yılında çıkarılmış, ancak Kürtlere uygulanmamış Anayasa Mahkemesi kararı tutuklu PKK’liler içinde uygulanınca faşist Sözcü gazetesi kıyameti kopardı. Daha önce çıkarılmış anayasa mahkemesi kararı doğrultusunda sanırım 200 civarında PKK tutuklusu serbest kaldı. Üstelik bunların çoğu hükümlü de değildi. Ancak Faşist Sözcü gazetesi bunların Devletle PKK arasındaki anlaşma sonucu sebest bırakıldığı yalanını ortaya atarak “Bölücü tetöristler tek tek serbest bırakılıyor,” dedi. Onları ve ailelerini Kemalist namlulara hedef gösterdi.
Gazete böyle yazmakla tam bir namusuzluk yaptı. Kürde hiç bir adaletin uygulanmaması gerektiğini savundu. Bu manşetle, ileride çözüm süreciyle orantılı olarak Kürtlerin dağlardan dönmesinin ve cezaevlerinden serbest bırakılmalarının peşinen önünün kesilmesi hedeflendi.
Kemalist soytarı Fatih Altaylı bugün cezaevinden yine bir çöplük karalamış. Devlet Bahçeli’nin Kürtler için öngördüğü hak ve özgürlüklerin Öcalan’ın hayallerini dahi aştığını söylüyor.
Kürtlerin kendi anadillerinde okuyup yazmasına bile tahammülü olmayan, bunu Lübnanlaşma olarak gören siyasal ve ulusal adilere sormak gerekir: Bu süreç de dahil, Kürtlerin Kürt olarak kullandıkları hangi yazılı hak var? Bir madde, bir cümle, yazılı bir kelime, hangi hak var; göstersinler.
MİT Başkanı Ibrahim Kalın(Kendisinin tarzından hoşlanmam), bütün partilere süreçle ilgili bilgi verirken DEM Partiye de bir saat 7 dakika bilgi verdikten sonra bir de ortak bir resim çekmiş.
Bazı Kürtler bu resmi bir suçmuş gibi internette elden ele dolaştırıyorlar. Kirli ve hileli bilgi yayıyorlar. Ibrahim Kalın’ın bilgi verdiği parti Türkiye’nin üçüncü büyük partisi ve DEM Parti bu sürecin öznesi. Bir araya gelinmezse MİT’in süreçle ilgili ne tür hazırlıklar ve çalışmalar yaptığını nasıl öğreneceğiz?
Aslında başkalarının Kürtleri hep kandıracak düşüncesi bir küçüklük kompleksine denk düşüyor. Türk devleti yıllarca Barzani ve Talabani ile bir sınır kasabasında başçavuş düzeyinde görüştü. Ama sonra koşullar değişti ve Ankara’da üst düzey heyetlerle görüşmeler yürüttüler.
Kürt ve Kürdistan sorunu o kadar büyüdü ki; MİT Başkanı, sorunun büyüklüğü karşısında bir memur olarak duruyor. Dedim ya Türkiye’nin Kürt yokluğu üzerine yanlış kaynamış kemikleri kırılıyor. Yanlıș kaynamış kemiklerin taşımaktan bıktığı kafalar pek çakırkeyf. Havada uçuyor mübarekler. Her biri bir alem.
Kaynak: Hasan Bildirici
- Cengiz Genç Yazdı: Mescidi Aksaya Yönelik Saldırılar ve Siyonist Zulme Karşı Uluslararası Duruşun Zorunluluğu - Ağustos 5, 2025
- Reşat Nuri Erol Yazdı: Yine orman yangınları yine ‘çözüm önerileri’-3 - Ağustos 3, 2025
- Reşat Nuri Erol Yazdı: Yine orman yangınları yine ‘çözüm önerileri’-2 - Ağustos 2, 2025
