Hikaye/Suat Özge: Kapanmayan Hesap
~KAPANMAYAN HESAP~
İki çocuk nefes nefese kalmış bir halde kavga ediyorlardı.Oyundaki küçük bir anlaşmazlık büyümüş ve olay yumruklaşmaya kadar gelmişti.İkisininde dudaklarından kanlar akarken, birinin babası görünmüştü uzaktan…Şevket bey çocuğunu kanlar içinde görünce hemen koşarak gelmiş kavgayı ayırmış ve diğer çocuğa küçük olduğunu umursamadan bir tekme savurmuştu.Sert darbe küçük çocuğun beline gelmiş, ve yüzükoyun yere yuvarlanmıştı… Adam kendi çocuğunu kucaklayıp eve giderken, tekmelediği çocuğa dönüp bakmamıştı bile…
Olaya şahit olan çocukların çığlıklarına Hacı Rüstem koşup gelmişti.Yerdr yatan çocuğu kucakladığı gibi, Mahallede kırıklara bakan bir kadının evine götürmüştü.Zavallı çocuk bayılmıştı aldığı o sert tekme darbesiyle.Kırıkçı kadın derhal hastahaneye götürülmesi gerektiğini söylediğinde,çocuğun babası ancak durumdan haberdar olmuş ve telaşla kırıkçının evine gelmişti.Sonra ilk otobüsle şehre gittiler.Fakat hastahanede yapılan tetkiklerden sonra belinde oluşan ağır hasardan dolayı sakat kalacağı açıklanmıştı küçük çocuğun…
O günden sonra iki aile arasında büyük sürtüşmeler olmuş ve kavgalar çıkmıştı bu olay yüzünden.Hacı Rüstem civarda sözü sayılan yaşlılarından olduğu için muhtarlar birlikte aralarına girmiş ve sulh yapmaları için elinden geleni yapmıştı.Olay ne kadar telafisi imkansız olsada büyükler araya girince karşılıklı haklar helal edilmişti… Fakat olan küçük Furkan’a olmuş ve ömür boyu sakat kalacak olması büsbütün çocuğu hayattan koparmıştı.Şevket bey maddi durumu iyi olduğu için çok iyi hastahanelere götürsede Furkanı, gittikleri tüm doktorlardan olumsuz cevaplar alınmıştı.
Her hafta mutlaka Furkan ın yanına uğrardı elleri oyuncaklarla çikolatalarla dolu olduğu halde.Yine bir gün işten çıkıp Furkan’a oyuncak götürmüş ve sonrasındada eve gelmişti.Eşinin güzel haberiyle ise aylar sonra ilk defa yüzü gülmüştü Şevket beyin.İkici defa baba olacağı haberi o günki üzüntüsünü biran olsun unutturmuştu…Fakat eşi çok zor bir hamilelik süreci geçirmişti.Ve hamileliğin in dördüncü ayında alışverişten dönerken gaspçıların saldırısına uğramış ve darp edilmişti.Bu olay ise düşük tehlikesi yaşamasına sebep olmuştu.
Dokuz ayın sonunda ise sevinçle hastahane koridorunda beklerken, köylüler, muhtar ve hacı Rüstemde tebrik etmeye gelmişlerdi Şevket beyi.Fakat telaşla doğumhaneden çıkan hemşirelerin yarım ağızla çocuğunun sakat doğduğunu söylemeleri içine şüphe düşürmüştü.Dakikalar sonra doktor yanına geldiğinde ise acı haberi o vermişti bu kez.Bir kaç dakika önce dünyaya gözlerini açan oğlu sakat doğmuştu.Üstelik belindeydi sakatlığı…
Doktorun söylediğine göre annenin hamileleği sırasında maruz kaldığı bir darbe çocuğa aksetmişti. Şevket bey ömür boyu yürüyemeyecek bir oğlu olduğunu öğrendiğinde Hacı Rüsteme çavirdi gözlerini.. Anlamlı anlamlı başını sallıyordu yaşlı adam.-“Ama helallik almıştım Rüstem amca… Sende gördün. Hem Furkandan hem ailesinden..-“diyecek oldu.Hacı Rüstem eliyle sakallarını çekiştirirken bir kere daha baktı Şevket beyin yüzüne ve şu cümleler döküldü dudaklarından… -” Sen istediğin kadar helallik al Şevket bey oğlum… Bu dünyada kimsenin ettiğini yanına kar bırakırmı yaradan? Senden çıkmadı acısı belki ama gün oldu Furkana yaptığın, çocuğunun başına geldi işte… Ben sana bir gün çıkar demedimmi?… Sen o hesabı kendince kapattın ama yaradanın adaleti böyle tecelli etti işte… –
Kaynak: Suat Özge
