İdris Günaydın Yazdı: Şu Dua Konusu
ŞU DUA KONUSU
Dua konusu da Kader konusu gibi yanlış bilinmektedir. Dua yapılınca kabul edilecektir sanılır. Bu yanlıştır. Duanın ne şekilde yapılacağını bilmek gerekir.
Mesela öyle anlamsız dua yapılmaktadır ki; yapanı şüpheye düşürür. Acaba dua kabul olmuyor mu diye. Veya Allah duayı kabul etmiyor mu diye.
Bu konuda önce temel kitabımızdan iki ayet aktarmak yeterlidir. Rabbimiz buyurur ki: ” üd’ûni istecip leküm: bana dua edin ki duanızı kabul edeyim/ beni çağırın ki geleyim.”
Bir başka ayette: ” ve İza seeleke ıbadi anni fe inni garip. Ücibü da’aveteddai iza deani felyestecibu Li vel yü’aminu bi leallehüm yerşüdun: kullarım sana beni sorarlar. De ki ben onlara çok yakınım. Ne zaman dua etseler dualarına icabet ederim…”
Peygamberimiz de buyurur ki: “Dua müminin silahıdır”
Buradan anlaşılıyor ki kul dua ederse Allah imdadına yetişir.
Ancak. Dua etmenin şartı var.
Kul gereken tedbirleri alacak ve hayırlı sonuç almak için dua edecek. Eğer kul kendisi derse çalışmaz ve kendi duasını yapmaz ise, dünyanın tüm insanları dua etse o kişiye sınav kazandıramaz.
Burada dua iki türlüdür:
1- Kulun elinden bir şey gelmediği sadece Allahın yapabileceği konular. Tüm insanlık bir araya toplansa yağmur yağdıramaz. Yağmur yağdırmak ancak Allahın kudretindedir. Kul burada topluca Allahtan yağmur duasıyla ister Allah yağmuru yağdırır.
2- Ama Allah, tüm dünya insanlığı dua etse İsrail’i malup etmez. Çünkü Müslüman ülkeler topluca gerekli tedbirleri almamıştır. Nitekim yapılan dualar yerini bulmuyor. Lakin Hamasın galibiyeti için yapılan dualar yerini buluyor. Hamas kuvvetle zayıf olmasına rağmen hala ayakta.Çünkü burada bir gayret var.
3- Bir kul dersine çalışmaz, veya doktora gidip ilaçlarını kullanmaz ise ona Allah şifa versin demenin anlamı yoktur. Önce doktora gitmesi gerekir veya öğrenci ise dersine çalışması gerekir.
Dua müminin silahıdır. Yani kendi duanı kendin yapacaksın.
4- Bir insana başkasının yaptığı dua kabul olur mu? Bu sorunun cevabı şöyledir. Kul tüm tedbirleri alır, duasını yapar, dostları da ona dua ederse bir ihtimal kabul olur.
Bu şuna benzer: Bir ormanda gidiyoruz. Önümüze saldırgan bir ayı çıktı. Silah kendimizin ise ayıyı vururuz. Silah grupta başkasının ise ona güveniriz vurur diye. Vuabilr mi vuramaz mı Allah bilir.
Veya bir yürüyüşe çıktık. Çıkarken yiyeceğimizi aldık. Acıkınca yeriz. Arkadaşımızın da yiyeceği varsa paylaşırız.
Eğer yiyeceğimiz yok fakat arkadaşımızın varsa biz acıktığımızda arkadaş bir parça verir diye umarız.Verir veya vermez.
Eğer yolculuğa çıkarken yiyeceğimizi almışsak fakat yiyecek çantamız bir uçuruma yuvarlanmış veya başına olumsuz bir hal gelmişse; ağlıyorsak; gruptan yiyeceği olanlar üzülmememi, kendi yiyeceklerinden yardım edeceklerini söylerler ise o yiyeceğin faydasını görürüz.
Şöyle de düşünebiliriz: bir yakınımıza: Allahım! Bu kuluna ev nasip et desek, Allah yapılmış bir konutu bir yerden alıp veya meleklerine çattırıp o kulun arkasına kondurmaz. O kulun imkanlarını genişletir. Ona ev sahibi olacağı ekonomik ferahlatıcı sağlar. Kişinin gayreti de önemlidir. Kişi sağlanan imkanları başka şeyde de kullanabilir veya usn gelip yatabilir de…
Nitekim öyle olanlar yok mu? Kendisi varlığın üzerinde oturduğu halde kira verir, kapıcısı ucuz/ pahalı bir ev sahibi olur.
Kul gayret gösterir çevre de dua ederse o kişi ev sahibi olur. Ev sahibi olana çevreden dua edenler ev hediyesi götürürler. İşte dualarının faydası böyle ortaya çıkar.
Mesela: ölene nasıl dua etmelidir? Ölen kişi inançsız ise onun dua ile işi yoktur. Ne dersek diyelim gideceği yer bellidir.
Eğer tüm insanlık ona ‘Allah rahmet eylesin’ dese bir faydası yoktur. Çünkü aslolan imandır.
İnanmayan için ise “toprağı bol olsun, ışıklar içinde uyusun” demek, ölüyü alaya almak demektir. Toprağı bol olursa toprak mı yiyecek? Işıkları bol olursa mezarında ışık mı yanacak?
Ölen imanlı ise ona rahmet dilemek bir temennidir.
Aslolan kişi için çalıştığının karşılığı vardır.
Ezcümle: Dua, ancak kendi tedbirimiz ve kendi sığınmamız ile kabul olur. Yerinde dua edersek kabul olur. Başkasının duası sadece silahı olan başkasının, silahına güvenmek gibidir, vesselam.
Kaynak: İdris Günaydın
- Edirne Belediyesi’nden Elektronik Atık Geri Dönüşümüne Önemli Katkı - Nisan 29, 2025
- Aysel Bulut Yazdı: Siyonist Lobinin İmamoğlu Çırpınışı - Nisan 29, 2025
- TÜ Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinden Meriç’te Açık Laboratuvar Etkinliği - Nisan 29, 2025