Lâ Edrî Yazdı: Bu Yazı Kerbelâ’dır, Ne Şiilik Ne Sünnîlik…
Bu yazı, Kerbelâ’dır Ne Şiilik Ne Sünnîlik…
Esselamu Aleykum…
Bu yazı ne bir tarih anlatımıdır, ne bir mezhep meselesidir. Bu yazı, yeryüzünde zalime karşı doğrulmuş en son boynun, susuz bir çocuğun gözlerinden okunmasıdır.
Bu yazı, Kerbela’dır.
Ne Şiîlik ne Sünnîlik…
Bu yazı, bir annenin gözünde Yusuf’un gömleğini bekleyen sabırdır. Bu yazı, ümmetin sinesine işlenmiş bir ateştir.
Hz. Hüseyin…
Efendimiz’in öperek büyüttüğü can, Hasan’ın kardeşi, Ali’nin oğlu, Fatıma’nın ciğerparesi…
Ama Kerbela’da hiçbir kimlik taşımadı Hüseyin. Sadece hakikati ayakta tutan bir duruştu. Sadece bir ümmetin susmaması gerektiğini haykıran bir çığlıktı.
72 kişi…
Karşılarında binlerce kişilik bir ordu… Ama mesele sayı değil, mesele taraf meselesiydi. Bir yanda suyu kesenler vardı, diğer yanda gözyaşıyla abdest alanlar.
Bebekler ağlıyordu Hüseyin’in çadırında. Su yoktu. Yürek dayanmazdı ama Hüseyin sustu. Çünkü susmak, sabırdı. Sabır, teslimiyetin en yücesi. Ve o teslimiyet, Kerbela’nın kumlarına kanla yazıldı:
“Bizler baş eğmeyiz, hak yerdeyken…”
Bir çocuğun boğazı kesildi o gün.
Ali Asgar…
Daha memesinden kesilmemişti. Ama okla kesildi nefesi.
Hüseyin elleriyle kaldırdı o bebeği göğe. “Allah’ım, sen görüyorsun!” dedi. Bir baba, evladını Allah’a teslim etti o gün. Siz böyle bir teslimiyeti en son GAZZE’de gördünüz.
Sonra Hüseyin yere kapandı. Yaralıydı, kanlar içindeydi. Ama boynu dikti. Çünkü bu dava, bir insanın değil, ümmetin davasıydı.
“Başlar kesilir, Ama hakikat eğilmez!”
Son sözü buydu.
Ey kardeşim…
Bu yazıyı okurken gözlerin doluyorsa, unutma: Kerbela bugün bitmedi. Bugün biz neredeysek, Kerbela oradadır. Zulüm susturulana dek, Mazlumun yanındaysan Hüseyin’lesin, Zalimin suskunluğuna ortak oluyorsan Yezid’le.
Bu yüzden mezhepler üstü bir feryattır Kerbela. Bu yüzden her gözyaşı, bir bedduadır zalime. Bu yüzden Hüseyin, sadece Ali’nin oğlu değil, Bütün hakkın ve adaletin temsilidir.
Unutma:
Kerbela sadece geçmişte yaşanmadı. Her suskunluğumuzda yeniden yaşanıyor.
Ve her sahipsiz mazlum, O çadırda su isteyen bir bebektir.
Hüseyin’i sevmek, Zulmün karşısında susmamaktır. Hüseyin’i anmak, Adaleti hatırlamak, Onun gibi başını yere değil, Göğe kaldırmaktır.
Rabbim bizi, Hüseyin’in durduğu safta kılsın.
Amin🤲🤲🤲
Kaynak: Lâ Edrî
- Prof.Dr. Hayrettin Karaman Yazdı: Doğumu Engelleme, Özürlüyü Öldürme - Temmuz 6, 2025
- Hüsamettin Kızıl Yazdı: Hırsız Var!.. - Temmuz 6, 2025
- Reşat Nuri Erol Yazdı: Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-14 - Temmuz 6, 2025