Mehmet Ali Abakay Yazdı: ŞEHİR ARAŞTIRMALARI MERKEZİ Sohbeti Nisan 2025
ŞEHİR ARAŞTIRMALARI MERKEZİ Sohbeti
Nisan 2025
Hayatta beraber yürüdüklerimizin çoğuyla yollar ayrıldı, herkes kendi bildiğince davrandı, ayağı sabit kalan, durduğu yerde değişmeyen insan sayısı azaldı.
Birçok dostluk, arkadaşlık, ahde vefa bir noktadan sonra maddî menfaat karşısında zedelendi, yıprandı, ortadan kalktı.
Birlikte yürüyecek insan sayısında azalma oldukça, güz mevsiminde yaprağı en ufak esintiyle dalları çıplak kalan ağaca döndük.
Hâl insanı olmaktan kâl insanı oluşa doğru giden mecrada sular bulandı, saflığını kaybetti, tadını yitirdi, rengini değiştirdi.
Dünyada olup biten olumsuzlukları kendisine dert bilen azaldıkça kalabalıklar birşey ifade etmez oldu.
Hayatın gayesinden uzak düşenin derdi en iyi evde yaşamak, en iyi araca binmek, daha fazla kazanıp harcamakla sınırlı olunca, kendisine anlatacak birşey kalmadı, çoğu tanıdığına yabancılaştı.
Yıllardır bu grubu soyuttan somuta dönüştürme mücadelesini verdik, uzanacak dost ellerin hayalini kurduk. Anladık ki bizim gittiğimiz yolun önünde sadece birer flû görüntüye dönüşen, varla yok arası kimlikleri, hayalimizdeki kahramanlar…
Beraber bildiğimiz yolda yürüyecek, insanlığın derdine derman olacak düşünceleri hayata geçirmek için çaba harcayacak, dünyada sınır tanımadan nerede haksızlık varsa orada olacaktık, dillendirecektik olumsuzlukları etrafımızda, bölüşecektik elimizdeki yarım ekmeği, kalan suyu birlikte yudumlayacaktık.
Olmadı, yapamadık.
Engeller çıktı, yolumuza. Kimi diken döşetti, kimi taşla kaya ile kapattı, yolu.
İnsanlıksa her insan, insan gibi yaşamalıydı.
Derdimiz ortaktı.
Şehirse ortak medeniyetin mensuplarıydık, komşuyduk, mahalle mahalle.
Herkesin tasasında sevincinde payımıza razıydık.
Yere düşen ekmek parçasına basmaz, alıp öperek alnımıza koyardık.
Yaşlıyı, hastayı, yoksulu evinde ziyaret ederdik.
Çocukla çocuk, büyükle büyük olurduk.
Bayramsa sevincimiz ortaktı, yas ise beraber tasada ortaktık.
Ne olduysa değişti, insan.
Zamanda değişiklik yoktu, yörüngesindeydi dünya.
Bizim adımıza yediğimize, içtiğimize, giydiğimize, kullanacağımız eşyaya, konuşma şekline, düşünme tarzına kendisini yetkili kılanlar, terazinin kardeşlik dengesini bozdu, her seferinde.
Biz, yine değişmedik.
Bu değişmeme direnme değil, değişmesi mümkün olmayan insanî değerleri savunmakta kararlılıktı.
Değerli Grup Üyemiz;
Gittikçe aslî özellikleri kaybettirilen insanlığın güzel yönlerini tekrar ihyâ etmek, geçerli kaîde haline getirme, biz görmezsek dahi çocuklarımızın ve torunlarımızın göreceğinden eminiz.
Beş-on-on beş- yirmi yıl sonra çoğumuz olmayacağız, bilinen bu.
Dünyada ardımızdan bir iz, işaret, emare bırakmak gerekir.
Bizim derdimizin dermanı derdin içindedir.
Aradığımız derman, derdimizin kendisidir.
Şehir Araştırmaları Merkezi’mizi bu rûhla önce gönüllerde inşâ ettik, şimdi gözlerin görmemesi mümkün olmayan mekân içinde ete ve kemiğe büründü.
Binlerce değil onbinlerce kaynakla, belgeyle, gazeteyle, dergiyle varlığımız, ilk yola koyulduğumuz kırk küsûr sene önceki heyecandan sapmadı.
Daha güzel haberlerde ve çalışmalarda bulunma dileğiyle esen kalın, dostluklar kurun, hayatınızın süsü kitap, gönlünüzün tezyini doğruluk olsun!…
Kaynak: Mehmet Ali Abakay
- Başkanlar Yenimuhacır’da Buluştu - Mayıs 3, 2025
- Kamyonetin Çarptığı 8 Yaşındaki Hızır Metin, Kurtarılamadı - Mayıs 3, 2025
- Prof.Dr. Rıdvan Canım Yazdı: Adeta küllerinden doğan Edirne’nin yüzü şimdilerde gülüyor - Mayıs 3, 2025