Osman Çakmak Yazdı: “Uzaydan Müdahale” ve Teknolojik Yangınlar: Fantezi mi, Gerçek mi?
“Uzaydan Müdahale” ve Teknolojik Yangınlar: Fantezi mi, Gerçek mi?
Aşağıdaki yazıyı ip uçlarını değerlendirerek yazdım.
Mesela bu yangınların başlama şekline bakın.
Klasik yangınlara benziyor mu?
Hükümetlerin büyük ölçüde küreselcilerin kontrolünde olduğunu unutmayalım.
Bu etkiden ancak halk bilinçlenmesi ve oyunların görülmesi kurtarır.
Kovit oyununu kaç kişi görebildi?
Göremezseniz küreselcilere mahkum kalıyorsunuz.
.
Küreselcilerin direksiyonunda de siyonlar vardır
Niçin İtrail ile baş edilemediğini anlamak lazım.
Sizden gelen delillerle tezlerimiz güçlenecek yada çürüyecek demektir.
Yangınlar Küresel Bir Mühendislik Eseri olabilir.
Sadece Türkiye değil; Yunanistan, Güney Kıbrıs, İtalya ve İspanya gibi Akdeniz kuşağındaki ülkelerde bu yıl yaşanan orman yangınları olağan şüphelerin ötesine geçiyor. Piknik alanları ya da yol kenarları gibi klasik ihmal bölgeleri dışında, 1 kilometreyi bulan “çizgi şeklinde” başlayan yangınlar birçok uzmanı ve yerel halkı düşündürüyor.
Bu sıra dışı yangın başlangıçları, bilinen klasik yollarla olmadığını söylüyor. DAha çok daha organize ve kasıtlı bir planlamayı akla getiriyor.
🔥
Resmî açıklamalar hâlâ “iklim değişikliği”, “kuraklık”, “ihmal” gibi gerekçeleri öne sürerken, sahadan gelen gözlemler ve medya analizleri başka bir ihtimali gündeme taşıyor: Küreselci yapıların, orman yangınlarını bir araç olarak kullanarak “iklim krizi”ni dayatması.
Hatıralarımızı yoklayalım. Geçen yıllar da yangın oluyordu. Ama bu seneki farklı. Sadece Türkiyede mi hayır. Diğer ülkelerdeki de birbirine benziyor.
Bunun ardında yatan amaçlar ise çok katmanlı:
Doğal et ve hayvansal üretimi “çevresel suç” olarak gösterip suni et, laboratuvar ürünü proteinler ve sentetik gıdaları küresel gündeme oturtmak.
Yangın bölgelerini özel sermayeye açmak, yapılaşmayı teşvik etmek.
Orman alanlarını iklim projelerine feda ederek “karbon ticareti” gibi yeni sermaye modellerine alan açmak.
Krizi “küresel çözüm” argümanıyla yönlendirerek ulus-devletlerin yetkisini azaltmak, küresel iklim otoritesi gibi yeni yapılanmalar kurmak.
🛰️ “Uzaydan Müdahale” ve Teknolojik Yangınlar: Fantezi mi, Gerçek mi?
Komplo gibi görülebilecek bu iddiaların temelinde, son yıllarda geliştirilen uzaktan yönlendirme teknolojileri ve elektromanyetik sistemlerin doğrudan enerji yönlendirmesi (Directed Energy Weapons – DEW) yoluyla kullanılabileceği tezi yatıyor. ABD Savunma Bakanlığı’nın ve bazı özel şirketlerin bu teknolojiler üzerine çalıştığı zaten belgeli. Bazı bağımsız araştırmacılar, yangınların başladığı noktalarda jeomanyetik dalga sapmaları ya da termal haritalarda “tekil ısı patlamaları” gözlemlendiğini iddia ediyor.
🌲 Time’ın “Çam Ormanları” Vurgusu Ne Anlatıyor?
Time dergisi son sayısında, çam ormanlarının sayısını ve yayılımını bir “alarm” olarak sunarak aslında doğrudan bir anlatı inşa ediyor: Doğa artık kendini savunamıyor, insanlık onu kurtarmalı. Fakat burada ilginç bir tersyüz etme söz konusu: Önce doğa tahrip ediliyor, sonra bu tahribatın suçlusu yine birey gösterilerek küresel çözüm pazarlanıyor. Time’ın çam ormanları vurgusu, bir yandan yangınlara davetiye çıkaran orman tipi olarak gösteriliyor, diğer yandan bu bölgelerin artık “insan kontrolü altına alınması” gerektiği zımnen ima ediliyor.
🧭 Orman Yangınları: Doğal Afet Değil, Küresel Projenin Parçası mı?
Eğer yangınlar sadece doğal değilse, o halde bunların birer araç olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Araç olarak kullanılan bu felaketler üzerinden;
Gıda rejimi değiştiriliyor,
Enerji politikaları yeniden tanımlanıyor,
Dijital gözetim mekanizmaları (yangın takibi, karbon izleme vs.) meşrulaştırılıyor,
Ulusal toprak yönetimi küresel anlaşmalara bağlanıyor.
Kısacası, yangınlar sadece ağaçları değil, devletlerin bağımsız karar alma gücünü de yakıyor olabilir.
🔍 Sonuç
Bu yılki orman yangınlarının başlangıç şekli, yayılma hızı ve bölgesel örtüşmesi; doğal açıklamaların ötesinde bir müdahalenin işareti olabilir. Küresel aktörlerin, teknolojik araçları doğrudan kullanarak iklim krizini hem yaratması hem de bunun üzerinden “çözüm tekeli” kurması, artık sadece bir ihtimal değil, ciddi şekilde araştırılması gereken bir olgudur.
Time dergisi gibi yayın organlarının semboller ve istatistikler üzerinden yürüttüğü algılar da bu sürecin medya ayağını oluşturuyor. Çam ormanları, yangının bahanesi değil hedefi olabilir.
Kaynak: Osman Çakmak
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Küçüklerin Mezarı Yüreklere Sığmaz - Temmuz 28, 2025
- Mehmet Emin Parlaktürk Yazdı: Açıklık-Çıplaklık Üzerine Bir Nükte - Temmuz 28, 2025
- CHP’li Baran Yazgan’dan 39. Olağan Kurultay süreci açıklaması - Temmuz 28, 2025