Prof.Dr. Soner Duman Yazdı: Kur’an’da anlatılan peygamber kıssalarının tamamından çıkan açık sonuç şudur
Kur’an’da anlatılan peygamber kıssalarının tamamından çıkan açık sonuç şudur:
Allah, kâfirler içinden müminlere zulmeden zâlimleri kendilerinin en güçlü olduğunu düşündükleri anda helak eder. Bu, bazen uzun zaman alabilir. Nitekim Firavun, zalimlikte en uç noktaya kadar gelip “ben sizin en yüce Rabbinizim” (Nâziât 24) dedikten sonra gelişen olaylar sonucu helak edilmiştir.
Zalimlerin daha önce değil de en güçlü geldiği zamana kadar bekletilip tam da o zaman helak edilmesinin pek çok sebebi arasında üçü öne çıkmaktadır:
Birincisi, sonsuz azabı gerçekten hak ettikleri konusunda zihinlerde hiçbir şüphe kalmamasıdır. Zalimler, zulümlerinin ilk anında, çok güçlü ve zulümde ileri gitmemişken helak edilmiş olsaydı, onların ebedî azaba maruz kalmaları bazı insanların akıllarında soru işaretleri doğurabilirdi. Oysa zulümde sınır tanımadıkları, insanların canlarına, mallarına, ırzlarına haksız saldırılarda bulundukları ve Allah’a meydan okudukları sırada helak edilmeleri artık onların iflah ve ıslah olmaz insanlar olduklarını ortaya koymakta, onlara verilecek sonsuz cehennem azabının son derece adaletli olduğu konusunda zihinlerdeki tüm kuşkuları ortadan gidermektedir.
İkincisi onlara, tam da kendilerinin yenilmez, karşı konulamaz olduklarını hissettikleri anda Allah’tan başka gerçek anlamda büyük/yüce/yenilmez bir güç olmadığını bildirmektir. Rabbimiz bu gerçeği, Hz. Hud’un kavmi olan Ad kavmi örneğinde şu şekilde haber vermektedir:
“Ad kavmine gelince, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve: Bizden daha kuvvetli kim var? dediler. Onlar kendilerini yaratan Allah’ın, onlardan daha kuvvetli olduğunu görmediler mi? Onlar bizim âyetlerimizi (mucizelerimizi) inkâr ediyorlardı. Bundan dolayı biz de onlara dünya hayatında zillet azâbını tattırmak için o uğursuz günlerde soğuk bir rüzgâr gönderdik. Ahiret azabı elbette daha çok rüsvay edicidir. Onlara yardım da edilmez.” (Fussilet 15-16)
Üçüncüsü gerek kâinatta gerekse insan toplumlarında geçerli kuralların onların planları/taktikleri/stratejileri değil Allah’ın takdiri olduğunu göstermektir. Allah Teâlâ kimi âyetlerde kâfirlerin müminlere karşı planlar yaptığını, tuzaklar kurduğunu ama onlar farkında olmadan Allah’ın onların tuzaklarını boşa çıkarıp başlarına geçirdiğini belirtir. (Âl-i İmran 54, A‛raf 99, Enfal 30).
Günümüzde zalimlerin dünya üzerinde egemen konumda olması, müminlerin mazlum ve mağdur olması gerçeği karşısında zaman zaman iç dünyalarımızda sıkıntılar oluyor. Allah’ın nasıl olup da bunlara bu fırsatı verdiğini soranlar oluyor. Oysa Rabbimizin onlara süre vermiş olması onların hayrına değildir. Nitekim bir âyette bu gerçek şu şekilde belirtilmektedir:
“Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim 42)
Bir başka âyette ise Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
“İnkâr edenler sanmasınlar ki, kendilerine mühlet vermemiz onlar için daha hayırlıdır. Onlara ancak günahlarını arttırmaları için fırsat veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.” (Âl-i İmran 178)
Burada son söz olarak şunu belirtelim:
Rabbimizin müminlere kötülük eden zâlimleri hiç ummadıkları anda yakalayacak olması, müminlerin zulmü önlemek, mümin kardeşlerine yardım için gayret göstermek konusundaki vazifelerini ortadan kaldırmaz. Müminler “nasıl olsa Rabbimiz zalimleri cezalandıracak” diyerek üzerlerine düşenleri terk ederlerse günahkâr olurlar.
Rabbimiz üzerimize düşen vazifelerimizi aksatmaksızın zalimlerin cezasını bulduğunu, mazlumların yüzlerinin güldüğünü tez zamanda görmeyi bizlere nasip eylesin.
Kaynak: Soner Duman/ 29 Muharrrem 1447 – 24 Temmuz 2025 Perşembe
- Edirne Belediyesi’nden Süloğlu Barajı Hamlesi - Temmuz 26, 2025
- Mehmet Ali Abakay Yazdı: Mekân Sorumluluğumuz ve Yaşantımız - Temmuz 26, 2025
- Prof.Dr. Soner Duman Yazdı: Kur’an’da anlatılan peygamber kıssalarının tamamından çıkan açık sonuç şudur - Temmuz 25, 2025