Ramazan Yaman Yazdı: O Yüzden!

O YÜZDEN!

Dillerimiz ile ellerimizin kendi aralarında mutabık olmadığı, çeliştiği, kavga ettiği, harp ettiği, birbirlerinin kanını döktüğü dualarımız var bizim! Ve bu dualarımızın hepsi kabul oluyor!

O yüzden mazlum, o yüzden zalimiz!

O yüzden Müslüman, o yüzden inkârcıyız!

O yüzden kalabalık, o yüzden yalnızız!

O yüzden namazlı, o yüzden secdesiziz!

O yüzden salavatlı, o yüzden salatsızız!

O yüzden tespihli, o yüzden tesbihsiziz!

O yüzden mütevekkil, o yüzden tedbirsiziz!

O yüzden mezhepli, o yüzden paramparçayız!

O yüzden ümmetiz, o yüzden zilletiz!

O yüzden Ehl-i sünnet, o yüzden Ehl-i cinnetiz!

O yüzden ataları kutsuyor, o yüzden atalara tapıyoruz!

O yüzden alnımız ak, o yüzden bahtımız kara!

O yüzden nûrda, o yüzden nârdayız!

O yüzden selamette, o yüzden dardayız!

O yüzden camilerimiz çok, o yüzden cemaatimiz az!

O yüzden ezanlarımız dinmiyor, o yüzden mescitlerimiz dolmuyor!

O yüzden Yahudiler hasmımız, o yüzden Yahudilik dostumuz oluyor!

O yüzden sesimiz büyük, o yüzden sözümüz güdük kalıyor!

O yüzden iddialı, o yüzden zavallıyız!

O yüzden Allah’ın kulları, o yüzden Allah’ın danışmanlarıyız! (Hâşa)

O yüzden cennetlik, o yüzden cehennemliğiz!

O yüzden dindar, o yüzden kindarız!

O yüzden Fatiha’mız, o yüzden putlarımız var!

O yüzden bilgili, o yüzden bilgiçiz!

O yüzden “İslam dünyası”, o yüzden karanlıklar dünyasıyız!

O yüzden güneşin doğduğu yerden, o yüzden “güneşin battığı” yerdeniz!

O yüzden yaşıyoruz, o yüzden ölüyoruz!

Dillerimizle ellerimizin kavgalı ve kabul edilmiş duaları sayesinde, tam istediğimiz, tam dilediğimiz, tam eylediğimiz gibi bir hayatı yaşayıp gidiyoruz!

Olamıyoruz, ölemiyoruz, dirilemiyoruz, akıllanamıyoruz, deliremiyoruz, yaşayamıyoruz, yaşatamıyoruz!

Böyle bir yaşamı kendimize, kendi dillerimizle kader olarak kaydetmiş, ellerimizle yazgı olarak alnımıza çakmışız!

Bu paradokstan kurtulmadıkça, İslam güneşi üzerimize doğar doğar batar da; bize tek bereket, tek nûr bırakmadan “batıya” doğru batar gider!
Önce söylediklerimizle eylediklerimizin mutabık olması, yüreklerimizin imar olması gerek.

Kaynak: Ramazan Yaman

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.