Reşat Nuri Erol Yazdı: Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-2
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-2
Önceki yazıyla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim.
“Süleyman Karagülle’ye vefa borcumu bir yazı ile ödeyemeyeceğimi biliyorum. Ama olsun, bu borcu hiç değilse bir yazı ile de olsa yerine getirmem gerekiyordu. Aralıksız sekiz yıl her hafta bir yazı ile düşüncelerimi muhtelif platformlarda ifade etmeye çalışmıştım. Bir yılı aşkın bir süre önce artık duvara konuşuyormuşum hissine kapılmış ve yazılara ara vermiştim. Şimdi bu yazı belki yeni bir dönemin de başlangıcı olur benim için.
İslam dünyası hem kendi sorunlarına hem günümüz dünyasının sorunlarına teorik çareler üretse de bunları hayata tatbik etmek ve ortaya iyi örnekler koymak anlamında başarılı değil. Yönetim, ekonomi, hukuk, eğitim, insan hakları gibi alanlarda İslam dünyası içinde hayata geçirilmiş, “işte güzel bir örnek” diyebileceğimiz bir çalışma var mı? Hadi var diyelim ama bunların geniş kitlelere ulaşmadığı da bir gerçek.
İslam adına konuşanların bir sistem kaygılarından söz etmek kolay değil. Bunlar daha ziyade bazı sorunlara İslam’ın getirdiğini iddia ettikleri kimi çözümler üzerinde duruyorlar. Mesela eğitim sorununu ele alıp kendilerince eğitimin nasıl olması gerektiğini izaha gayret ediyorlar. Yönetim sorununu ele alıp diğer alanlarla ilişkisini göz ardı ederek bazı çözümler öneriyorlar. Faiz sorununu Kur’an’daki hükümleri tekrarlayarak çözdüklerini zannediyorlar. Yargı meselesinde kişinin hakları ile toplumun hakları arasında bir tefrik yapmadan geçmiş uygulamaları inceleyerek kararlar vermeye yelteniyorlar. İhtilafların nasıl çözüleceği, kişinin ve toplumun uğradığı haksızlıkların nasıl telafi edileceği gibi, hakların nasıl teminat altına alınacağı gibi hususlar genellikle sorunlar cümlesi içinde yer almıyor. Çalışma hayatının hangi esaslar üzerine oturacağı, toplumlararası ilişkilerin nasıl düzenleneceği gibi konular zaten hiç gündeme gelmiyor. Kişilerin temsil haklarını nasıl kullanacağı üzerinde kafa yoranlar ortada gözükmüyor.
Üstelik bütün bu sorunlar ancak uzun vadeli bilimsel çalışmalarla incelenmeli diyerek kurumsal faaliyet maksadıyla organize olmaya çalışanlar da yok. Ortada ne bir enstitü, ne bir merkez, ne bir bu amaca yönelmiş vakıf, ne de bunları mesele edinen bir üniversite var.
Böyle olunca derli toplu, hayatın her alanını kapsayan bir sistem ve dolayısıyla güzel örnekler çıkmıyor ortaya. Kötü temsil, İslam’ın sorunlara çare üretemediği şeklinde yanlış bir algıya da yol açıyor. Yanlış algıdan öncelikle İslam adına konuşanların sorumlu olduğu unutulmamalı. Kısaca güzel örnekler yoksa her şey sözden ibaret kalmaya mahkûm.
İşte Süleyman Karagülle ve arkadaşları böyle bir örnek ortaya koyma cehdiyle Akevler bünyesinde elli yıldır bir gayret içerisindeler. Bu gayret hem teorik hem pratik çalışmalar içeriyor. Bu yazıda biraz bunlardan bahsetmek istiyorum.
Ben Süleyman Karagülle ile 1975’te tanıştım. Üniversiteden mezun olmuştum ve bir iş arayışı içindeydim. O sırada Prof. Dr. Ahmed Satoğlu, akademik çalışmaların öneminden ve İzmir’de asistanlık imkanlarından söz ederek beni İzmir’e davet etti. Gittim. Yüksek Lisansa başladım. Ardından Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümünde yüksek lisanstaki tez hocam Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli’nin delaletiyle asistan oldum.
İzmir’e taşındım ve Akevler’e yerleştim. İstanbul’da öğrenciyken hatta onun öncesinde Kayseri Lisesi dönemindeyken sosyal faaliyetlere çokça zaman ayırırdım. Geniş bir arkadaş çevresine sahiptim. İzmir’de bunu devam ettirmeye gayret ettim. Bir taraftan Milli Türk Talebe Birliği İzmir şubesinde İstanbul’da iken tanıştığım Fehmi Koru, Emin Kılavuz ve Sabri Tekir’le beraberlik ederken diğer taraftan Akevler’de Süleyman Karagülle’nin pazar günleri yaptığı tefsir ağırlıklı çalışmalara katılıyordum. Ancak bu çalışmaların sadece tefsirden ibaret olmadığını da eklemeliyim. Tefsir çalışmalarına dair söyleyeceklerimden evvel Akevler fikri üzerinde durmak icap ediyor. 1967 yılında Süleyman Karagülle ile Ahmed Tahir Satoğlu’nun öncülük ettiği bir grup tarafından Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi kuruluyor.” (Devamı var… Bu vesileyle 24 Mart 2021’de vefat eden Süleyman Karagülle ve diğer hocalarımızı da anmış oluyoruz…)
Kaynak: Reşat Nuri Erol
- Edirne Merkez Tayakadın Camii İnşaatı Hızla İlerliyor - Mayıs 17, 2025
- ‘Her Şey Bir “Fatiha” İçin!’ - Mayıs 17, 2025