Halil İbrahim Delen Yazdı: STK’cılık, başlı başına bir sektör haline geldi
STK’cılık, başlı başına bir sektör haline geldi
Kurban vesileyle gerek Türkiye’den gerek yurtdışından önümüze düşen STK’ların sayısı son dönemde oldukça arttı. Hayırda yarışmak babından bu tür faaliyetleri görmek sevindirici olmakla birlikte ufak bir şerh düşmenin önemli olduğunu düşünüyorum:
Eskiden bu işler sayıdışı, samimi gayretlerle yürütülürdü. Şimdi ise birçokları için bir ekmek kapısı; STK’cılık, başlı başına bir sektör haline geldi.
Sahadan biri olarak görüyorum ki, işin ruhu ile PR çalışması arasındaki çizgi her geçen gün daha da silikleşiyor.
Artık STK’cılık sahada bir meslek, hatta bir sektör. Kurulan her yeni dernek birkaç ay içinde yurtdışına “yardım” götürmeye başlıyor. Bu işin ciddi bir yetkinlik, sorumluluk ve denetim meselesi olduğunun farkına varmalıyız!
Peki ne yapılabilir?
1. Ulusal ölçekte rehberlik sunacak bir koordinasyon yapısı oluşturulabilir.
– Yurtdışında faaliyet göstermek isteyen STK’lara belli ilkeler doğrultusunda rehberlik edecek,
– Faaliyetlerin dini, kültürel ve diplomatik hassasiyetlere uygunluğunu gözeten bir yapı oluşturulabilir.
2. Yurtdışı faaliyetleri için bir tür akreditasyon sistemi düşünülebilir.
– Kurumsal yeterliliği, şeffaflığı ve etik yaklaşımı teyit eden bir değerlendirme süreci uygulanabilir.
– Bu sistem sayesinde sahaya çıkan yapıların daha nitelikli ve temsil gücü yüksek olması sağlanabilir.
3. Temsil bilinci ve yerel hassasiyetler konusunda eğitim programları geliştirilebilir.
– STK çalışanları ve gönüllüleri için kültürel farkındalık, iletişim dili, yerel hukuk ve dinî duyarlılık konularında kısa eğitimler verilebilir.
– Bu tür programlar, sahada yapılan işin etkisini ve güvenilirliğini artıracaktır.
4. Mikro düzeyde bir “milli ajanda” yaklaşımı tartışmaya açılabilir.
– Yardım faaliyetleri sadece anlık çözümler değil, uzun vadede Türkiye’nin kültürel, eğitimsel ve dilsel kazanımlarına katkı sunacak biçimde tasarlanabilir.
– Her faaliyet, bir tür gönül diplomasisi anlayışıyla şekillendirilebilir.
Sonuçta STK’lar, milletin vicdanını taşıyan önemli aktörler. Bu vicdanın, sahada daha güçlü bir akıl, sorumluluk ve temsil bilinciyle desteklenmesi; hem faaliyetlerin niteliğini hem de Türkiye’nin itibarlı duruşunu pekiştirebilir.
Kaynak: Halil İbrahim Delen
- Tekirdağ JASAT 16 Yıllık Cinayeti Aydınlattı: 2 Şüpheli Yakalandı - Haziran 16, 2025
- Cengiz Genç Yazdı: İsrail-İran Savaşının Görünmeyen Cephesi: Asimetrik Yanıt, Stratejik Denge ve Komuta Gölgesindeki İkinci Perde - Haziran 16, 2025
- İdris Günaydın Yazdı: Ali Erbaş’ın canı fena sıkılacak - Haziran 16, 2025