Cengiz Genç Yazdı: Küresel Dönüm Noktası: Hürmüz Boğazı Senaryosu, Enerji Krizi ve Üçüncü Büyük Savaşın Gölgesinde Yeni Bloklar

Küresel Dönüm Noktası: Hürmüz Boğazı Senaryosu, Enerji Krizi ve Üçüncü Büyük Savaşın Gölgesinde Yeni Bloklar Kapanan Boğazlar, Açılan Hesaplar. Dünya bugün Hürmüz Boğazı’na sıkıştı. Bu dar geçit, artık sadece enerji değil, akıl, diplomasi ve medeniyetlerin geçişidir. Boğaz kapanırsa dünya susar. Bu bir kıvılcım değil; küresel bir kıyametin eşiğidir. Enerjinin karanlık geçidi, tarihin en tehlikeli satranç hamlesine dönüşüyor.”

Dünya tarihinin kaderini çoğu zaman bir boğaz belirlemiştir. İstanbul Boğazı, Çanakkale Boğazı, Malakka Boğazı, Cebelitarık ve şimdi Hürmüz. Her biri, yalnızca jeolojik bir dar geçit değil; aynı zamanda emperyal niyetlerin, medeniyet hesaplaşmalarının ve küresel enerji politikalarının kesişim noktasıdır. Bugün Hürmüz Boğazı üzerinden geçen enerji hatları, yalnızca petrol değil, aynı zamanda modern medeniyetin nabzını taşımaktadır.

İran’ın bu boğazı kapatma ihtimali; İsrail’le yürütülen savaştan çok daha fazlasının işaret fişeğidir: enerji savaşlarının, kutuplaşmanın ve yeni dünya düzeninin habercisidir.

Bölüm I: Hürmüz Boğazı Kapanırsa Ne Olur?

Hürmüz Boğazı, dünya petrolünün %21’inin geçtiği, günlük yaklaşık 20 milyon varil akışın sağlandığı bir geçittir. Bu boğaz kapanırsa:
• Petrol fiyatları 150–200 dolar bandına tırmanır.
• Deniz yoluyla enerji ithalatına bağımlı olan Çin, Japonya, Güney Kore ve Avrupa ülkeleri ani bir enerji şokuna uğrar.
• ABD, kendi kaya gazı ve iç üretimi sayesinde kısa vadede fiziki olarak az etkilenir ama küresel petrol fiyatlarının yükselmesi ABD enflasyonunu da tetikler.
• Türkiye, enerji ithalatının %80’ini bu hat üzerinden sağladığı için ekonomik dengeleri ciddi sarsılır.

Bölüm II: Kimin İşine Gelir, Kim Kaybeder?

🧠 Tez:

Bu savaş, İran’ın kontrolsüz tepkisi değil; küresel aktörlerin enerji haritasını yeniden çizmek için kullanabileceği bir krizdir.
• ABD, petrol fiyatlarının yükselmesinden faydalanır. Enerji ihracatı yapan şirketleri güçlenir.
• İsrail, savaş bahanesiyle Batı desteğini daha da tahkim eder, Filistin politikalarında daha sertleşir.
• Suudi Arabistan ve BAE, İran tehdidini öne sürerek Batı’dan yeni savunma anlaşmaları koparır.
• NATO, bölgeye yeniden yerleşmek için bahane kazanır.

❗️Antitez:

Ancak bu plan tıpkı bir bumerang gibi geri tepebilir:
• Çin, enerji güvenliği tehdit edilirse askeri pozisyonunu sertleştirebilir. 25 yıllık İran–Çin enerji anlaşması, Çin için bir “gizli kırmızı çizgidir”.
• Pakistan, nükleer kartını açık oynar ve İsrail’e doğrudan tehditler savurur. Bu, Müslüman dünyasında yeni bir liderlik iddiası doğurur.
• Hindistan, tarafsız gibi görünse de Çin karşısında ABD’ye daha fazla yaklaşabilir. Bu, Pasifik’te yeni bir kriz anlamına gelir.
• Türkiye, Türk dünyası ve İslam dünyası arasında denge kurmak zorunda kalır; ancak enerji ve güvenlik tehditleri nedeniyle kademe kademe aktif pozisyon almak zorunda bırakılabilir.

Bölüm III: Savaşın Görünmeyen Ortakları – Komplo Teorileri
1. “Yapay Kriz” Teorisi:
ABD ve İsrail, Çin’in enerji damarlarını keserek onun büyümesini engellemek için bu çatışmayı kışkırtıyor. Hürmüz Boğazı’nın kapatılması, Çin için stratejik felaket olur.
2. “Yeni Petrol Haritası” Teorisi:
Arz şoku yaratılarak ABD’nin kaya gazı ve Kanada’nın petrolü küresel piyasada ön plana çıkarılmak isteniyor. Bu, “doların enerji üzerindeki hakimiyetini” sürdürmek için bir stratejidir.
3. “Müslüman Dünyayı Böl ve Yönet” Teorisi:
İran–Arap çatışması, Şii–Sünni ayrımı üzerinden derinleştiriliyor. Bu, Türkiye’nin liderliğini engellemek için bilinçli şekilde büyütülen bir fay hattıdır.
4. “Atom Tetiklemesi” Teorisi:
İsrail, İran’ın nükleer silah geliştirme sürecini engellemek için İran’ı savaşın içine çekiyor. Ancak Pakistan devreye girerse, bu bir “nükleer domino etkisi” yaratabilir.

Bölüm IV: Yeni İttifaklar – Sessiz Koalisyonlar

Bugün resmi açıklamalar savaşan iki tarafı gösteriyor; ama gayriresmî düzlemde dünya iki blok hâlinde yeniden şekilleniyor:

Blok A – İsrail Yanlısı Güçler:
• ABD
• İngiltere
• Almanya
• Fransa
• Avustralya
• NATO içi bazı güçler

Blok B – İran’ı Dolaylı Destekleyenler:
• Rusya
• Çin (resmî açıklama yapmadan “sessiz destek”)
• Pakistan
• Türkiye (şartlı destek ve pozisyon alma)
• Katar, Cezayir, Libya, Mısır gibi Arap ülkeleri
• Türk Devletleri Teşkilatı (zımni koordinasyonla)

Bölüm V: Türkiye Ne Yapmalı?

Türkiye, enerji ithalatına bağımlı bir ülke olarak bu savaştan doğrudan zarar görecek ülkeler arasındadır. Ancak stratejik coğrafyası, onu aynı zamanda arabulucu, enerji koridoru ve askeri dengeleyici güç haline getirebilir.
• TANAP, TürkAkım ve Doğu Akdeniz boru hatları yeniden önem kazanacaktır.
• Türkiye, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile enerji diplomasisini hızlandırmalıdır.
• “Bağımsız denge siyaseti” sürdürülmelidir; ancak İran’ın olası bir çöküşü, Türkiye’nin güneyinde kaotik bir boşluk yaratır.

Sentez: Tarihin Dar Geçidinde Yeni Bir Dünya

Hürmüz Boğazı bugün sadece bir enerji geçidi değil; 21. yüzyılın yeni dünya düzenine açılan Pandora’nın Kutusudur. Savaşın genişlemesi, sadece devletleri değil, medeniyetleri ve sistemleri de karşı karşıya getirebilir. Komplo teorileriyle gerçekler arasındaki sınır silinmiş, bilgi savaşlarının gölgesinde kararlar alınır hâle gelmiştir.

Bu noktada ülkelerin asıl gücü, tank sayısından değil; enerji güvenliği, diplomatik esneklik ve ulusal bütünlük gibi soyut ama hayati unsurlardan geçmektedir.

Kaynakça:
• International Energy Agency (IEA) – Oil Market Reports
• SIPRI – Global Military Balance 2024
• Foreign Policy – “The New Axis of Resistance”
• Brookings Institution – Iran–China Strategic Agreement (2023)
• GlobalPetrolPrices.com – Crude Oil Historical Data
• RAND Corporation – Geopolitical Futures
• Atlantic Council – Hürmüz Straits Scenarios
• Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı – Enerji Dengesi Raporu
Kaynak: Cengiz Genç

admin
Sosyal Medya

admin

1953 yılında Edirne'de doğdu. İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 11 yılı lise müdürlüğü olmak üzere 25 yıl öğretmenlik yaptı ve 2001 yılında Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekli oldu. Üniversite yıllarından beri hobi olarak çeşitli yerel ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı olan 'BAŞARI HİKAYELERİ' 14 Haziran 2018'de yayımlandı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gönder
Haber İhbar Hattı
Haber İhbar Hattı..
Lütfen Sağ Alttaki Gönder Butonunu Tıklayınız.