Ali Süzen Yazdı: Aykırı Bir Babalar Günü Yazısı: Ortada Baba mı Kaldı ki, Günü Olsun!
Aykırı Bir Babalar Günü Yazısı: Ortada Baba mı Kaldı ki, Günü Olsun!
Baba deyince hemen ‘ailenin/çadırın direği’ söylemi öne çıkarılır…
Doğrudur.
Baba, ailenin/çadırın direğidir.
Ama ne yazık ki, o direk kırılmıştır ülkemizde ‘yeşil feminist’ Kadem denilen dernek mensuplarınca…
Başı, deve hörgücü gibi kapalı kostümleri pantolon-ceket olan bu ‘yeşil feminist’ler, lafa gelince müslümandırlar ama öze bakınca, kendi ifadeleri; “evet, savunduğumuz ilkeler içinde İslâma – Kur’ana aykırılık var!” derler.
Bu ülkenin en sağlam ve en güvendiğimiz kurumu: ‘aile yapısı’ idi.
Sarsılmaz/yıkılmaz.. Yıkılırsa aile biter, devlet zaafa uğrar ve sonunda çöker…
İdi, dedim.
Eskidendi o…
Artık, yok öyle bir şey!
Kale, her zaman olduğu gibi renkli/cazibeli söylemlerle içten fethedildi ve yıkıldı.
Tarihe dikkat nazarıyla bakınız: Devletler de böyle-kaleler içten fethedilerek- yıkılmıştır…
Aile yapımızı da böyle yıktılar: içimizdeki, bizden olan/görünen ‘yeşil feminist’ler eliyle…
İstatistiki bilgilere hiç girmiyorum.
Facia ortada…
Kadem’in eseri ortada…
Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Erhan Afyoncu Hoca feryat ediyor: ‘Böyle giderse devlet çökecek!’
6284 Sayılı yasa ile, bir hukuk garabeti olan, ‘kadının beyanı esastır’ ilkesi ile.. ‘ömür boyu süren nafaka’ uygulaması ile.. Çalışan kadınlara tanıdığınız ama çocuklarını bakıcı eliyle değil, bizzat kendisi yetiştirmek isteyen ev hanımı anneleri görmezden gelerek…
Bitirdiniz o en güvendiğimiz aile yapımızı…
Babalar, ‘üvey evlat’ bile değil çok anne-kadın için ailede.
O, çalışsın çabalasın ATM görevini yerine getirsin!
Onun -babanın- fonksiyonu maalesef budur.
İleri giderse, kadının bir şikayetiyle evden uzaklaştırılır.
İddialı ve linç yiyeceğimi iyi bildiğim bir söz söyleyeceğim: “Yaratılmışların içinde en zalimi/vahşisi/haini/nankörü insandır. İnsanlar içinde de en acımasız katil, kadındır.”
Diliyle/çenesiyle öldürür insanı…
Eğer isterse sizi, vezir de eder rezil de…
Çok uzatmak istemiyorum.
Çok şeyler yazılır/yazılabilir bu konuda.
Sözün özü: Erkeğe/aile reisine/babaya eski fonksiyonunu geri kazandırmadıkça ne ailede huzur/ne toplumda huzur sağlanır.
Mevcut ortamdan etkilenen gençler, evlenmiyorlar. Korkuyorlar ‘kadın hakları’ mağduru olmaktan…
Nikahsız beraberliği tercih ediyorlar.
Haklılar mı?
Acı ama gerçek: Evet, haklılar hem de çok!..
Sözlerimi, bir hadisi şerif ile bitireyim:
“Babanın evladına duası, peygamberin ümmetine duası gibidir.”
Baba duası alan kurtulur.
Baba bedduası alanın da iki yakası bir araya gelmez!
Kaynak: Ali Süzen, Edirne 14.06.2025
- Edirne Valisi Yunus Sezer’den Babalar Günü Mesajı - Haziran 15, 2025
- İsa Kılıç Yazdı: Aslında Babaların Günü Hiç Olmaz… - Haziran 15, 2025
- Ravza Öğüt Yazdı: Kefiyemin Püskülü - Haziran 15, 2025
Esselamu aleyküm Ali hocam, babalar günü ile ilgili o güzel yazınızı okudum müstefad oldum (istifade ettim).
Yazının altına yazacaktım yorumu ama bulamadım ondan buraya yönlendirdim.
Neyse hocam güzel ve haklı yazılar yazıyınız be ya!..
Şu kısım biraz daha açiklama ister, sanırım:
“Nikahsız beraberlikler yaşamak istiyorlar”.
Haklılar,
Değil mi hocam? Biraz daha açiklama gerek sanki?!!
Bizim oralarda da sizin dediğiniz gibi derler:
“Kadın bu, vezir de eder rezil de”.
Babaların hatta annelerin değeri zaten …. Günü … Günü, yani şu günü bu günü demekle…
Babalar, her zaman baba değerinde anneler de öyle…
Hasılı kelam, vesselam
Selam ve dua ile…
Nezir Bilik
Şair-Yazar