Cengiz Genç Yazdı: Kırılma Noktasında Jeopolitik Hafıza: İsrail–İran Geriliminde Stratejik Dengeler, Türkiye’nin Konumu ve Küresel Komplo Teorileri
Kırılma Noktasında Jeopolitik Hafıza: İsrail–İran Geriliminde Stratejik Dengeler, Türkiye’nin Konumu ve Küresel Komplo Teorileri
Ortadoğu, kadim imparatorlukların gölgesinde tarih boyunca çatışmaların, ittifakların ve ihanetlerin coğrafyası olmuştur. Ancak 13 Haziran 2025 gecesi İsrail’in İran’a karşı başlattığı hava operasyonları, yalnızca bölgesel gerilimleri değil; aynı zamanda küresel güç mimarisini yeniden sorgulatan ve istihbarat destekli sıcak savaş çağının başladığını ilan eden bir gelişme olarak okunmalıdır. Bu saldırı, klasik savaş teorilerinden çok, algı mühendisliğine, davranış tasarımına ve veri istihbaratına dayalı yeni savaş paradigmasını gözler önüne sermektedir.
⸻
1. Nokta Atışı Operasyon: Modern Savaşın Yeni Yüzü
İsrail, “Yükselen Aslan Operasyonu” adı altında İran’ın Natanz ve Fordow nükleer tesislerine; aynı zamanda Tahran’daki üst düzey askeri konutlara eş zamanlı saldırılar düzenledi. İran Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami ve Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri’nin öldürülmesi, bu saldırının yalnızca altyapıyı değil; karar verici zihinleri hedef aldığını göstermektedir.
Buradaki dikkat çekici nokta, saldırının “kat düzeyinde” bilgiye dayalı gerçekleştirilmiş olmasıdır. Bu durum, istihbaratın bilgi değil, hedefleme aracı olarak kullanıldığı bir çağın başladığını teyit etmektedir.
Üstü kapalı bir senaryo olarak bazı analistler, İran içinden sızan bilgilerle bu operasyonun bilinçli olarak “izin verilmiş bir darbe” şeklinde kurgulanmış olabileceğini öne sürmektedir. Bu, yalnızca askeri bir zaaf değil; aynı zamanda içeriden biçimlendirilmiş rejim mühendisliği ihtimalini de gündeme taşır.
⸻
2. Diplomatik Sessizlik, Stratejik Pozisyonlar
Çatışmaya ilişkin uluslararası refleksler, alışıldık düzeyin dışında seyretmektedir.
• ABD, doğrudan taraf olmayarak yalnızca “hava savunma destek yazılımları” sağladığını belirtmiştir.
• Avrupa, özellikle Fransa ve Almanya; “barış” çağrısını yinelemekle yetinmiştir.
• Körfez ülkeleri, kamuoyuna yansımayan düzeyde İsrail ile veri paylaşımı yaptığı iddialarına hedef olmuştur.
• Çin ve Rusya, İran’a destek mesajı vermekle birlikte doğrudan müdahale eğilimi göstermemiştir.
Bu pozisyonlar, çatışmanın bölgesel olmadığını; küresel çıkar dengeleri gözetilerek kontrollü biçimde yönlendirildiğini ortaya koymaktadır.
⸻
3. Türkiye: Dengeleyen Aktör mü, Hedefe Yürüyen Sessiz Güç mü?
Türkiye, çatışmanın merkezinde yer almasa da, coğrafi konumu ve diplomatik kanallarının açık olması sayesinde bu gerilimin olası çözümünde kilit rol oynayabilecek tek ülkedir. Hem İsrail hem İran ile ilişki kurabilen nadir aktörlerden biri olarak Ankara, bu süreci:
1. Enerji güvenliği,
2. Bölgesel istikrar,
3. Siyasi itibar,
bağlamında yönetmektedir.
Ancak bazı teorilere göre Türkiye’nin bu tarafsızlığı, onu uzun vadede hedef hâline getirebilir. Nitekim Soğuk Savaş döneminde görüldüğü gibi, tarafsız kalanlar çoğu zaman daha büyük krizlerin odağına yerleştirilmiştir.
⸻
4. Küresel Akıl Yürütme: Komplo Gölgesinde Üç Boyutlu Satranç
A. İstihbarat Odaklı Dönüşüm
Hedeflerin askeri alanlar değil, özel konutlar oluşu; geleneksel “savaş ahlakı”nın ve uluslararası hukukun aşındığını gösteriyor. Sivil yaşam alanlarına yapılan operasyonlar; yalnızca askeri değil, politik ve psikolojik bir mesaj da taşıyor.
B. Ekonomik Dizayn
Petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki ani sıçrama, bu savaşın yalnızca bir güvenlik meselesi değil; aynı zamanda ekonomik manipülasyonun bir parçası olduğunu düşündürmektedir. Bazı stratejistlere göre bu kriz, dijital para birimlerinin merkezîleşmesini hızlandırmak, Batı merkezli enerji fonlarının yönünü Ortadoğu’ya çevirmek için kurgulanmış bir tetikleyicidir.
C. Medya ve Algı Mühendisliği
İsrail’in “meşru müdafaa” söylemi; Batı medyasında hızla meşrulaştırılırken, İran’ın tepkileri “radikal cevaplar” olarak çerçevelenmektedir. Bu durum, görünmeyen medya algoritmalarının küresel kamuoyunu yönlendirmede ne kadar etkili olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
⸻
Sonuç: Sessizlikte Gizlenen Satranç
Bu çatışmanın görünürdeki aktörleri İsrail ve İran’dır; fakat perde arkasında daha derin bir satranç oynanmaktadır. Taşlar hareket ediyor ama kimin hamle yaptığı her zaman açık değildir. Savaş yalnızca gökyüzünde değil; veri tabanlarında, petrol borsalarında, medya algoritmalarında ve diplomatik metinlerin satır aralarında sürmektedir.
Kim kazandı? sorusundan daha önemlisi, kimin izlediği ve neye hazırlandığıdır.
Bu bağlamda Türkiye için esas mesele; barışı sağlamak kadar, bu savaşın ardından oluşacak yeni güç haritasında nerede ve nasıl yer alacağıdır.
Ve belki de en önemlisi; bu çatışmanın gerçek merkezinin haritalarda değil, zihinlerde olduğunu görmek ve geleceği görünenden değil, görünmeyenden okumaktır.
⸻
Kaynakça
• The Jerusalem Post, “Operation Rising Lion: Inside the Israeli Airstrike Strategy”, 14.06.2025
• Reuters, “Iranian Response to Israeli Attacks Escalates in Tel Aviv”, 14.06.2025
• The Guardian, “Drone Warfare and Civilian Targeting in Tehran”, 14.06.2025
• Anadolu Ajansı, “Türkiye’den Ortadoğu’da Krize Denge Çağrısı”, 14.06.2025
• Atlantic Council, “The Shift in Middle East Security Paradigms”, Policy Brief, 2025
• Stratfor Intelligence Reports, “Mossad’s Intelligence Penetration into Iranian Command”, 2025
• Global Times China, “Great Reset 2.0: Digital Currency Power Games”, May 2025
• Harari, Y. N., “Data, War and the New Order”, TED Global, 2024
• Brzezinski, Z., The Grand Chessboard: American Primacy and Its Geostrategic Imperatives, 1997
⸻
Kaynak: Araştırmacı Yazar Cengiz Genç
14 Haziran 2025 – Ankara
- Habil Mert Yazdı: İran-İtrail Dalaşmasını Nasıl Okumalı? - Haziran 14, 2025
- Bulgar Turistin Yeni Gözdesi Cumartesi Pazarı - Haziran 14, 2025
- Edirne’de Buğday Hasadı Başladı: Üretici Verimden Memnun - Haziran 14, 2025