Cem Murat Yazdı: ‘Devletin malı deniz…’
‘Devletin malı deniz…’
Hikmet-i Hükümetten kleptokrasiye malum parti ve malum kitlesi…
Hikmet-i Hükûmet, her türlü yalan, hile ve algının mubah olduğu siyasal anlayışa denir. Özellikle meşrutiyet sırasında ve sonrasında çok kullanılmış bir kelime. Tabi kullanımının yanında pratiğe döküldüğünü de biliyoruz.
Zira ak denilen işlerin köprü geçildikten sonra aslında kara olduğunu, faydalı denilenlerin zararlı olduğunu sonradan sonradan anladık hep beraber.
Aslında bir çok ülkede işler böyle yürütüldü, bize özgü değildi. Sıradan halkın sıradan şeyleri bilmesinin kafi olduğu düşünüldü. Zamanında chp vekillerinin, sıradan halk için “onlar çocuk yapsın, askere gitsin, çiftçilik yapsın yeter” dediği şey bu aslında. “Ulan öküz Anadolulu” tabirinin içeriği aynı zamanda.
Gelelim bugüne. Georgetown Üniversitesi’nden bir profesör, “Amerika Bir Kleptokrasi mi?” başlıklı bir yazı kaleme alıp bazı rakamlar vermiş.
Federal hükümetin dolandırıcılık nedeniyle yılda 233 milyar ila 521 milyar dolar arasında para kaybettiğini ve kurumların son 20 yılda yaklaşık 2,7 trilyon dolarlık uygunsuz ödeme yaptığını yazmış.
Ve gelelim ülkemize…
Yukarıdaki soruyu Türkiye için soralım! “Türkiye bir kleptokrasi mi?
Başta İBB olmak üzere bir çok chp belediyesince yapılan onca vurgunun kendi seçmen kitlesinde bulduğu yankı ortada değil mi?
Küçüğünden büyüğüne, fakirinden zenginine kolektif bir çalma kültürünü “devletin malı deniz, yemeyen domuz” mottosuyla yücelten ve her türlü ideolojik kamplaşmanın ötesinde bir buluşma noktası telâkki eden şu topluma ne demeli?
Bu siyasi anlayış için geçerli olan kaide, insanların iyi insan olması değil makul bireyler olmasıdır. Kolayca provoke edilebilen, tam biat ile bağlı ve düşünme yetisi köreltilmiş. İşte malum kitlenin özeti.
Kamu malını yemenin ne demek olduğunu bir hadis ile ifade edeyim.
Allah Resulü (a.s) buyurdu ki:
“Şayet ümmetim ganimetten (kamu malından) çalmazsa, düşman onların karşısına ebediyyen dikilemez.”
Hadisi nakleden Ebu Zerr, yanındaki Habib bin Mesleme’ye sordu:
“Düşman sizinle savaşırken karşınızda bir koyunun süt sağımı kadar direnç gösteriyor mu?”
O da: “Evet, üç sütlü koyunu sağacak kadar” diye cevap verdi.
Bunun üzerine Ebu Zerr:
“Kâbe’nin Rabbi’ne yemin olsun ki, siz kamu malından çalıyorsunuz” dedi.
***Malum partinin hırsızlıkları ayyuka çıktığı için genelde onun üzerinde durdum. Lakin bu konuda az veya çok hiçbir siyasi oluşumun masum olmadığını biliyoruz. Maalesef yasalar, bazı yasa uygulayıcılar, denetleme mekanizmaları, kuvvetler ayrılığı sebebiyle çatışan yetki alanları bu işlere davetiye çıkarıyor.
Cem Murat
- Osman Çakmak Yazdı: Orman Yangınları ve Keçi - Temmuz 27, 2025
- Bulgaristan’daki Orman Yangını Edirne Sınırına Dayandı - Temmuz 27, 2025
- Cengiz Genç Yazdı: Terörsüz Türkiye İdeali: Bir Çağrının, Bir İtirazın ve Bir Müdafaanın Stratejik Anatomisi - Temmuz 27, 2025